Gel ey sevgili.
Yeniden anlamlandıralım hayatı.
Ben sana yar,
Sen bana derman ol.
Gel ey sevgili.
Neydi bizi yabancı yapan dünlerimize.
Neresinden tutunamadık.
Neresinden teğet geçtik hayatın.
Hep eksik, hep yanlış sevilmiştik oysa.
Karanlık gecelerde bir başına,
Yol ortasında olmayı cesaret sanmıştık.
Bir sokak lambasına
Kaç ömür sığdırılabilir ki.
Kaç şiir, kaç sevda.
Çocuktum, ışığınla kör oldum.
Gençtim, karanlığına gömüldüm.
Kimliksizdim, yansımanla umut oldum.
Gitmeli bu şehirden.
Sensizliğin bir adı olur.
Bir anlamı olur belki o zaman...
Daha kaç yağmur yıkamalı bu şehri,
Sokağıma gelmen için.
Kaç gece sabaha kavuşmalı,
Ellerini tutabilmek için.
Aynı bedende tek can olmak neymiş,
Tenin tenime karışınca anladım.
Kimliksiz bir enkazdım, karşına çıktığımda.
Kalabalığın içindeki yabancı sessizlikte,
Gözlerimiz birleşti.
Uzun soluklu şarkılarımız oldu,
En çok da ellerimiz konuştu kendi lisanlarında.
Ne çok ürpermiştim, ellerin ellerime deydiği anda.
Her rüzgara tutulduğunda,
Saçlarını savuran ellerimdir unutma.
Her telini yüreğime doladığım.
Anlına dökülünce aşkımı körükleyen saçların.
Kaybettiğim çocukluğumsun sen.
Öyle bir an ki kalbin senden uzakta atıyor.
Yollar aşılmıyor.
Yenik düşüyoruz zamanın yanık aydınlığına.
Kimliksizim şimdilerde.
Bu aşkın kaderi hasretten öteye geçmiyor.
Şimdi sen benden uzaktasın.
Denize rengini veren umut,
Nasıl düşerse günlere,
Öyle alıyor senden,
Gökyüzü rengini.
Her sabahın şafağında,
Yansıyorsun yüzüme.
Bu kadar yakınken, bu kadar uzak olmak.
Uçurumlar büyüyor aramızda.
Yollar uzuyor.
Yaşadıklarımın, yaşayamadıklarımın,
Sen değilsin elbet sebebi.
Seninle hiç yaşanamayacak şeyler olması,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!