Hamza Mamaş Şiirleri - Şair Hamza Mamaş

Hamza Mamaş

Sende var olmak vardı şimdi.
Varlığında hayat bulmak.
Nehir misali sana gark olmak.
Yeşil gözlerinde kaybolmak vardı.

Sere serpe dağıttığın tenine dokunmak vardı.

Devamını Oku
Hamza Mamaş

Saltanata soytarı gerek. Mala; hadim…
Şöhrete ihtişam, şan’a unvan gerek.
Yüce’ye makam gerek, makama ikram.
Her ne olursan ol. Sana, imtihan gerek.

Yaldızlar içinde yürürken sen her gece,

Devamını Oku
Hamza Mamaş

İnci olsan, saçılsan da evrene,
Çeşit çeşit haller gelir çehrene.
Dünya burası, dört başın mağmur olsa,
Baki olamazsın buralarda nasılsa.

Kainatların olsa, ihtiyaç akşamlık azık.

Devamını Oku
Hamza Mamaş

Çeşit çeşit insan;
Rengârenk.
Kim cennet,
Kim cehennem.
Kim kış,
Kim yaz?

Devamını Oku
Hamza Mamaş

Hayatın bir köşesine çekilmiş insanlar tanıyorum.
Yaşlılar tanıyorum elbiseleri yırtık ya da yamalı.
Harama el sürmeden ömür tüketmiş.
Kendinin olmayanı almamayı şiar edinmiş
İnsanlar tanıyorum dünyayı cennete yol etmiş
İnsanlar tanıyorum öpülesi elleri kırışık, nasırlı lakin ak pak.

Devamını Oku
Hamza Mamaş

Uçurumun kenarında ömür dediğin.
Bir varmış, bir yokmuşsun.
Natural bir çalgının çığlığında,
Hoyratliginda hayatın var olmuşsun.

Çağlayan bir nehirdir hayat.

Devamını Oku
Hamza Mamaş

Zamanı yoktur ayrıldığın.
Gaybdan bir haberdir ansızın duyulan.
Yasatir seni öldürmeyen şey
İşin sonu ölümdür, budur hep unutulan.

Devamını Oku
Hamza Mamaş

Yol bu idi.
Han bu.
Su bu mu?
Ne o?
Kudretlim; titriyor musun?
Ölüm korkusu mu?

Devamını Oku
Hamza Mamaş

Yıllarımızı verdik.
Koskoca bir ömür gitti.
İstanbul büyüktü zaten,
Bak sizlerde bunu öğretti.

Umudumuz vardı

Devamını Oku
Hamza Mamaş

İmtihanı ben çağırdım.
Öyle beylik laflar etmeseydim iyiydi.
Sırrın kapısı sımsıkı kilitli.
Anahtarı elimle itmeseydim iyiydi.

Bir kez düştü, yüzümün ar'ı.

Devamını Oku