Kana susamıştı…
Kanla yoğrulan yurdumun kansızları.
Havadan,
Karadan ölüm yağıyordu.
Manzara! savaş kadardı.
Yamaçta yağmur gibidir yeşil gözlerin.
Bakarsam sel olur can elden gider.
Aşk’ına, hayaller kursam ne fayda.
Beni hasrete iter yeşil gözlerin.
Hercai aşığım, yol senden geçti,
Fazla nefesim kalmadı, sıkma beni.
Aşık oldum, aşklar yaşadım.
Sevdim, sevildim de ölürcesine.
Mutlu ettim, mutlu olduğumda oldu.
Sen.
Gel seninle durakları dolaşalım.
Sahilde buluşalım.
Banklarda konuşalım.
Hep eskilerden bahsedelim.
Kendimizle dalga geçelim…
Öf be hayat…
Yine karma karışık duygular içindeyim.
Kirlenen dünyama inat,
Tertemiz bir dimağ peşindeyim.
Bir yanda saz çalar,
Tabii ki, bırakıp gidebilirsin.
Yanında anıları da götüreceksen.
Küllenmiş sevdamı yaşatırım ben,
Yüreğimdeki volkanı söndüreceksen.
Gidebilirsin tabii ki...
Çelişkiler yumağı düğüm düğüm,
Her surette kargaşadır gördüğüm.
Açılası mest eden meyhaneler,
Çözülür dilim ayan olur neler neler.
Beni, bana bırakma ey yar!
Yalnızlığıma hız veren yeli sustur.
Sükuta mahkum iken tüm duygularım.
Kemanda aşk ile vuran teli sustur.
Yokluğuna mahkum etme ey yar!
Kısacık sürdü yazılar,
Kısacıktı yazılanlar.
Ve kısacıktı senli anılar.
Kelebeğin kanadı gibi narin,
üveyk gibi tedirgin,
Mıknatıs gibiyim
Yakınsam çekiyorum.
Ya cile buluyor kendime
Ya aşk acısı çekiyorum
Her durumda
Her zaman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!