Öf be hayat…
Yine karma karışık duygular içindeyim.
Kirlenen dünyama inat,
Tertemiz bir dimağ peşindeyim.
Bir yanda saz çalar,
Tabii ki, bırakıp gidebilirsin.
Yanında anıları da götüreceksen.
Küllenmiş sevdamı yaşatırım ben,
Yüreğimdeki volkanı söndüreceksen.
Gidebilirsin tabii ki...
Çelişkiler yumağı düğüm düğüm,
Her surette kargaşadır gördüğüm.
Açılası mest eden meyhaneler,
Çözülür dilim ayan olur neler neler.
Beni, bana bırakma ey yar!
Yalnızlığıma hız veren yeli sustur.
Sükuta mahkum iken tüm duygularım.
Kemanda aşk ile vuran teli sustur.
Yokluğuna mahkum etme ey yar!
Sen güneşin avucundasın.
Hasrettir adın,
Umuttur hayat sende.
Her göğe baktığımda yadımdasın.
Sesim çıkmıyor diye,
Gittim mi sandın.
Kısacık sürdü yazılar,
Kısacıktı yazılanlar.
Ve kısacıktı senli anılar.
Kelebeğin kanadı gibi narin,
üveyk gibi tedirgin,
Yanma gönül yanma uykulara dal.
Uyanık olmaktandır sendeki bu hal.
Cehalet makbulse cehalette kal.
Bilsen bile söyleme uykulara dal gönül.
Kandili güneş sanıp, etrafında dönerler.
Ey gönül ehli!
Derdi derman belleme.
Erenler bilir onu.
Aşkı gönülden ırak eyleme.
Kem söyleme, kelamın ruhu var.
Kıymet bilmeyeni kamil belleme.
Öylesine dalıp gittin ansızın.
Hayal aleminde ne görüyorsun?
Yıkılmış düşlerin izleri var sende.
Gönül pencerenden ne izliyorsun?
Vermeyi murat ettimi mevlâ,
Hiçbir şey aynı kalmadı.
Aynaya düşen suret değişti.
Başkalaştı dünya,
Değişti hayat,
Bilinen kanunlara inat dünya değişti.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!