Cennet var bakışlarında çocuk.
Kötüler anlamaz seni.
Dünyayı, dünyalıkları versin Mevla dilediğine.
Tüm zenginlikler sendedir çocuk.
Masumiyetin görünen yüzüsün.
Cennet bakışlar bir sende çocuk.
Akışına aldırma yıllların.
Sap, zamanla samana döner.
Kısmette olmak ise has bir dane
Başak olur yerin olursun dane.
Üzüm isen, şarap da şerbette sensin.
Efkârına mana veremiyorum.
Sana gam veren el değil mi?
Savrulmuş umuda ait neyin varsa.
Ayrılık getiren vade yeli değil mi?
Tavrını sarmış sükûtun seli,
Dünya bir sürgün yeri,
Ben de sürüldüm.
Bunca kul içinde,
Ben seni gördüm.
İyi-kötü günlerimiz oldu.
Kimse takmaz arkadaş..
Kimse bakmaz.
Kısacası her yeri sağlama alacaksın.
Kimse sahip çıkmaz.
Ağladığınla kalırsın.
Anlatırsın.
İçi boş bir İslam söylemine,
Siyasal İslam ilkesiyle sarıldık.
Çok yaralar açıldı bu kutlu din’e,
Şükür ki bu gafletten uyandık.
Pişmanlıklarımız, umutlarımızı doğurdu.
Konuşuyorsun avazın çıktığı kadar.
Ettiğin söz,
Döktüğün dil boş.
Ağlamaklı oluyorsun bazen.
İnce sesin,
Her fırtınanın ömrü,
Bir bahara kadardır.
Her kuvvet yokluğu yaşar.
Baki olan Mevladır.
Deniz olsan da kudurup dursan.
Martı olup yüreğinden geçerim.
Zehir olup kadehimi doldursan,
Ab-ı hayat deyip seni içerim.
Her şey sathi, yapmacık ve sıradan.
Tamburun, kemanın, kanunun kesildi sesi.
Bu nefes ne İsa'nın, ne Musa'nın nefesi.
Kalmadı artık eski mutluluğun zerresi.
Yaşanırken hakikat ayetlere denk.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!