Sormuyorsun neden yaşlı gözlerim,
Bellidir ki bir ağlatan var beni.
Gündüzde, gecede onu özlerim;
Mecnuna benzetir insanlar beni.
Bir sevdası var ki, bedel bin derde.
Dünyaya ağlayarak geliverdi bir gece;
Feryadından belli ki, hüznünü biliyordu;
Kırık dökük bir aşkın meyvesiydi sadece;
Yaşama tutkusuyla, nasıl çabalıyordu!
Annesi ve babası ayrıldı küçük yaşta;
Acaba kimden aldı Mehmet Hoca akılı?
Erdemli ilçemizin, güzel köyü Fakılı;
Bu köyde imam idi muhterem Mehmet Gülşen;
Muhabbeti doyumsuz, samimi, mizacı şen!
O kara gözünle, tel tel saçınla,
Bütün şarkıların nakaratısın.
Ok gibi kirpiğin, hilal kaşınla
Sevdalı kalbimin tek muradısın.
Yüzde tebessümsün, yürekte neşe
Yıllar sonra gördüm Çukurkuyu'yu;
Gedikten çıkınca doldu gözlerim...
Senelerce ter döktüğüm kırlardan,
Ne çabuk silinmiş ayak izlerim!
İkindi vaktinde akşama yakın;
Bizim küçük birader,çiftçidir Erdemli’de;
Domates serası var, bu işte kıdemli de...
Allah versin; kazanır, iyidir hali vakti;
Birikim yapmasa da, cebinde olur nakdi…
Bizim küçük birader,
Erdemli’de çiftçidir..
Üç dönüm serasında;
Domates yetiştirir...
Allah versin; kazanır,
Sen keklik olsaydın, ben avcı,
Vursaydım seni.
Kıyamet kopar,
Yer yerinden oynardı.
Muhtemelen yakalayıp,
Çıkarırlardı hâkimin karşısına.
Kopunca son yaprağı, dev çınarın dalından,
Geldi ölüm meleği, öptü ak sakalından,
Kara toprak nur olur secde görmüş alından,
Allah’a vuslat vakti bugün doldu dedemin,
Bir asırlık hayatı, masal oldu dedemin…
Eller konuşuyor ben susuyorum
Haykırışlarım yüreğimde kalıyor.
Acılarımla birleşip;
Gözyaşı olarak damlıyor yere
Ben susuyorum…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!