O zalim örümceğe
Şiir yazılır mı dediler
Yazılır dedim.
Destanlara konu olacak hali yok ya!
Kurda, kuşa, taşa, toprağa yazılan şiir
Pekala ona da yazılır.
Puduhepa
(Kral Hattuşili’den Pudihepa’ya)
Puduhepa sen Hatti ülkesine can veren parlak bir yıldız,
Sen, tebessümü geniş göz alıcı bir sedir
Beni son kez görecekmiş gibi sev.
Ellerimi ilk kez tutacakmış gibi sev.
Ve ilk sualini soracakmış gibi yaklaşıp
Kalbime dokunup öyle masumca sev.
Yine depreşti aşk-ı muhabbet efendim.
Süzüldü dimağdan hicranım efendim.
Yitip giden yılları gel bana sor.
Arzuyla yanan yüreği ten kafese sor.
Sevgilim gidersen sana dur demem.
Geçen bir ömre yazık, günahtır demem.
Ne kaldıysa elde, avucumda
Al senin olsun istemem demem.
Dönersen bir gün bana
Ne kadar yaklaştıysam
O kadar uzaklaştı.
Cana kıyıcı bir kıymıktı
Dokundukça daha derine kaçtı.
Gayb alemini bargah edip konanda, seyreylerim alemi ben.
Aşk oduyla hemhal olup yananda, vecd ile yanıp dönerim ben.
Huzura varıp secdeye duranda, arz ederim hallerimi ben.
Gönlüme girip duranda, gül olur, dikenime ağlarım ben.
Bahçemdeki en gösterişli sunak
Bil istedim sen değildin sardunyam.
Evlerden bir ev
Gönüllerden bir gönül
Aşkla besledim
Mutluluğu bulacaksın bir an bile olsa.
Bir şiir, şarkı belki de masal
Bir udun nefesi olacak o küllenmiş arzular.
Yare alıp götürecek seni o bilindik şarkılar
Her gelen şeytanını peşine takıp geldi.
Kerhen iyiydiler bir vakit
Bakirken ve mümbitken o canım kıyılar
Ve umman henüz laciverte nikahlanmadan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!