Yenik düşer zamana kelebeğin kanadı
Belki beklediğinden çabuk gelecek ölüm
Cemre bile düşmeden tazeliği anladı
Varoluşu yokluğa belki de büyük zulüm
Ansızın kapatır kendini zora
Kolayın yoluna yüzünü sürer
Tembellik ilminde düşünce dara
Dağ gibi karları kaşıkla kürer
Gidenler hiç dönmedi gittikleri yerlerden
Saklı kaldı emelde vuslatın arzuları
Belki murad aldılar orda yaban ellerden
Lakin hiç bilinmedi yeşeren duyguları
Kakülüne asılı sızlayan yarınlardan
Sızan bir damla terin hatırına yanacak
Yanacak alevlerin en dehşetli cüssesi
Bedevinin ki suya kanışıyla kanacak
Unutulan çağların anafor misal sesi
Yankısı boşlukları usul usul okşarken
Durumlar ahenginde nasıl izafi zaman
Bazı anlar bir sene,bazı senelerse an
*Samimiyet onu benimseyemeyenin üzerinde emanet elbise gibi sırıtır.
*Başkalarının özeline sinsice müdahale edenler,kendi küçük dünyalarının dar kıskacında hasetten çatlayanlardır.
*Tahammül,edebileni olgunluğun zirvesine taşıan ağır ancak emin bir vasıtadır.
Kurumuş ilhamın yeşil bağları
Yücelen dağların zirvelerinden
Çağırır bir nida kalan sağları
Kesişen hayatın köşelerinden
Seslenen bir anı bazen yakarış
Özlenen güzelliktir hasretliğin yadında
Kimi taze bir bahar kimi sevda tadında
Bildiğimin ardında görüneni izledim
Aynada yansıyandı sağlaması gerçeğin
İçimdeki hicranı boşa,boşa gizledim
Mutlakiyet ağına takılmışken ecelin
Tuhaf haletlerde seyreden mesafeler
Keşifler tükenmiş bitenlerin yanında
Perişanı,biçareyi ne diye sorar
İlk bakışta görür,tanır da...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!