Eğildi gül fidanı boran oldu kış vurdu
Ne hazin çiğ tanesi gonca üstünde dondu
İstemek istemeyen
Yok gibi görünse de
Aslında görülmemiş
Girdabın yolcusudur
Katılmaya korktuğu
Karmaşık bir dünyanın
Dökmüyorsa kanını suya dalgalar
Yanmıyorsa fenerin parlak fitili
Her nefes ciğerinde bir ruh değilse eğer
Aşk değildir o,başka birşeydir
Gölgesidir belki,esintisidir,neydir
Bende hep keskin nane
Geçiyor uzaktan köhne gemiler
Usuldan usula engin derine
Ve ruhum kararsız ve ruhum bıkkın
Ve ruhum direkte yelken yerine
Dağları deviren ince bir sesti
Mevcudiyette cılız edasıyla vakurdu
Muhatapları için bir sesti bir uğurdu
O sussa sanki canda tüten soğurdu
Dağları deviren ince bir sesti
Sevgimin ipine sarıldım bir zaman
Elimde bıraktığı sıcaklığa sığındım
Kayıverince avucumdan birden
Ondan çok ötelerde değersiz bir yığındım
Durdurabilseydim beynimi
Umudumu da sustururdum
Hayalimin kapısına
Asma kilit vururdum
Ferahlığın yeter
Avuçlarımla ulaştığım
Avucumdan yüreğime
Oradan sana taşan
Mesafeleri kat kat aşan
Acazetten mutlaka ulaşan
Ah bir kelebek kadar latif
Titreyiş kadar değişken sen
Sen gonca esintileri
Sen sevda nağmeleri
Sen kırık, nadide edebi zevk
Seni nerelerde bıraktık
Geçti bir bahar gibi mevsim üstümden
Bir ses,bir ışık
Bir bakışın gülümseten ahengi
Dönüşlerin boğuk kahkahasında
Gök kadife rengi
Hanidir geçmiyor üstümden serin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!