Zehir, zehir, zehir
Hava zehir, su zehir
Kat çayına karıştır
Şu dünya çilesinde
Bu ne bitmez yarıştır
Kaynayan bir kazanda buhurdangemi zaman
Nereye yolculuğu,hiçliğin ötesine
Yükselişin ritmini yakaladığı an
Titreyen halelerle varlığın gölgesine
En derin bir yarayı nasıl da hisseder de
Neşteri doğru yere tereddütsüz getirir
Bir sevda masalından kalan üç beş anıyı
Pek mahir bir edayla göz açmadan yitirir
Gelmedi martılar attığım simitlere
Kaldı hevesim yarım
Eksikti işte hayat
Belki herşeyden fazla
Yarımdı kaldırım taşları
Yormak için kendimi
Yaram derin,yaram beter
İçimdeki tünelde
Türlü türlü haletler
Nedenlerin ilmeği
Kördüğüme dönerken
Tükenip gider
Çalınmayan kapının sakin kuytularında
Beliren bir hayalin silikten gölgesiyim
İçli bir feryat gibi perde perde yükselen
İnleyen bir kemanın tırmalayan sesiyim
Serin oluyor sabah
Kanım serin akıyor
Soğuturken düşlerim
Ruhum fena yakıyor
İklimlerin rengine fırtınalar kopacak
Bir anda deli boran dolacak ciğerime
Bugünden ötelere huzuru arayacak
Karmaşalarda ruhum dinginliğin yerine
Bir saat ritminde hayatın adımları
Yelkovanı tan akrebi gün batımları
Aynı karede hep siyah beyaz
Bazen taze bahar bazen ayaz
Şu kavanoz dünyanın dengesi nedir dersen
İyilikten dem vururken kötülüğe mezar kaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!