Ağırdan bir kapı gıcırtısı
Beynimdeki çivinin delgeçli yankısı
Kapılar ardı ardına kapanır
Dan dan dan...
Yerindeyken çivi rahattır insan
Çocuktum,ufacıktım
Kandım hayallerime
Kimi deniz fenerine
Kimi horoz şekerine
Büyük oldum acıktım
Hayalimin hayaline
Sana mı sitemi yorgun gönlümün
Sana mı sanarsın serzenişleri
Epey var maziye hediye ettim
Bonkör bir edayla ben gülüşleri
Bildiğim şeyler var
Yaşadığım için bildiğim
Bir de bilmek istemediğim
Yaşananın gölgesinde kalmış
Küflenmiş olanlar
Tozlu raflar ardından
Sıkışmış bir kapının ardında gizli bahar
Tomurcukar zorluyor paslanmış kilidini
Bak nasıl da tedirgin zamana yenik yıllar
Görünce deliğinde anahtar ümidini
Rahata ermez gibi düşüncelerim
Ferahlık bin fersah ötede
Kara bir bulutun loş gölgesi gibi
Siyah siyah ve siyah ille de
Tartışma neye çare
Ne için büyülü anahtar
Anlamak kadar derin bilinenin yarısı
Anlamakla bitmeyen coşkun bir kalp ağrısı
Tanımakta gecikmem uzanan seherleri
Onlarla taze bende her dem yürek yarası
Sağıma baksam neden solumu görüyorum
Tanımak demek değil hissetmek sevdasını
Soluk alan serinin bağrında tüter şehir
İlla bilmek gerekmez mekanın manasını
Hisse dair yanlarla edersin sen de seyir
Seyrettikçe dolan,parıldayan gözlerine
Sonsuzluğun rİtmine saplanan duraklarda
Bekleyen duacının ağzı gözü bağlanmış
Musiki ruhta değil sade sade çanlarda
Yoklukları burada çokluklar kucaklamış
Katoklaşmış acı bazen
Damıtarak zehrini,
Bir noktada birikir
Biraz,biraz,biraz daha
Dayanırsın
Mutluluk vermese de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!