Coşan duyguların ahengidir
Eski çağlardan bir sevdadır bu
İklimler ötesinden varolan
İp erişmeyen dipsiz kuyu
Var mı hala dibinde
Bulunmakta mıdır su
Hangi çağın ötesidir alnımızda beliren
Kaç beşere nasip her nefeste can vermek
Atimiz aldırmaz,mazidir bize gülen
Öylesine güzel ki ölüm içre dirilmek...
Aynalarda görürürüm aksini
Büyülü sevdandır yansıyan
Ah bir de duyaydım sesini
Donardı an, mekan, zaman
Titreyen dokunuşlarda acı hıçkırık sesi
Yüreğimde gurbetin beladan beter izi
Kulağımda duyulmaz çığlıkların en tizi
Boğsa da öldürse de seviyorum bu izi
Kendimi bertarafla buluyorum ben,bizi
Geçen bir geminin ardında gördüm
Batmayan güneşin gümüş izini
Halesinde tüten selada duydum
Kapalı mabedin sükun sesini
Bir garip heyula indi ruhuma
Geçecek hırsımın taze gölgesi
Sızarak içine nadide tenin
Uzakta bir ılık seda nefesi
Kilitler ardına saklanmış yemin
Bilenle bilmeyen burda yan yana
Hissedebilmek için elemin sevdasını
Canını bu uğurda kara yele vermişti
Deli buhran misali sürüklenip dururken
Kimse farketmese de mutluluğa ermişti
Ruhumda inleyen hüzün gölgesi
Zümrütte uyuyan bir çiğe benzer
Gönlüme sevdayı saçan namesi
Nadide ufuklar üstünde gezer
Hangi gizli köşenin ucunda şekillenir
Herşey,herşey eskimeli içimde
Tozlenmalı, küflenmeli
Herşey, yedi iklim ne varsa
Teker teker usulca
Üzmeden, incitmeden ruhu
Haberdar etmeden hiçbir güruhu
Çaresizlik diyarına çöreklenen baykuş
Bilir misin diyarında hükmü geçenlerdenim
Mağrurlanıp da durma çilekeşliğinle
Tahtında oturan senden de çok benim
Acı benim,hüzün benim,çile benim,dert benim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!