Bir köhne ızdırabın yakacağım ucunu
Dumana boğulacak yedi alem ne varsa
Binler sene sürünüp seveceğim suçumu
Hafakanlar ruhumu yılan misali sarsa
Garabeti içinde saklı bir zindan
Alınan her nefes yaşanan her an
İhtimale üzülme,imtihanı an
İmtihanda her soru başlı başına insan
Bu sual pek yaman gayet haddiyle yaman
Çözer ancak sıyırıp özüne inip yanan
Uhrevi haletlerde
Kesif zaman donuyor
Fani mekan duruyor
Maddiyattan sıyrılıp
Ruh özünü buluyor
Karalar kar beyaz
Hasret içimde ilmek,içimde dipsiz kuyu
Hasret vuslata inat karanlık gibi koyu
O,nicedir çalınmayan bir nihavent makamı
O, Nedim'in divanından bir güzelin endamı
Ab-ı hayattan pınar,hüzünlü koca çınar
Figanlarla örülü yükselip duran duvar
Aralanan kapıların ardında bir soluk
Öylesine hasret ki iklimim iklimine
O yüce varlığınla şerbete döner koruk
Sorgulamam hiç neden,nasıl, ne diye
Yılların ardından geçen de nedir
Nedir bir türlü iyileşmeyen
Bu bahar bahçesinde gölgedir
Beklendikçe gizlenen ve gelmeyen
Yaşamın soluğu bana dostluk ederken
Anca kuşlar aldanır özgürlük masalına
Zira kanat aittir yalnız kuşun bahtına
Lakin eyler isen yüreği bir çift ak kanat
Bir de bakmış çıkmışsın zümrüd anka tahtına
Kanatlandı mı hayallerin
Söyle fazla havalanmasın
Kıskançlıktan değil haa
İsterim ki yanmasın
Gel de geç
Haydi,
Olmazlar ötesinde
Bilinmez gövdesinde
Bir ifade seç
Çığlığında haykırsın
Anmayacak adını bir kez olsun şu dilim
Şu dilim sitemini sana duyurmayacak
Teselli olur diye varlığının gölgesi
Serinden iklimine asla buyurmayacak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!