İzinde bulduğum hazinliğin ritmini
Bana hangi aşina bakış olur gösteren
Her yer gridir artık, her ses ise çığlık
Herşey biraz eksilir değerinden
Hiç gölete bakar mı
Bir kez ummanı gören...
Öylesine dalmışım hiçliğin bestesine
Hiçbir pınar ruhumu hiç gibi yıkayamaz
Varoluş gömülürken hiçliğin gövdesine
Varlığım bundan öte tatlı huzur bulamaz
Hicran her zerremde
Sanki apayrı bir dev
Kurumuş dimağlardan
Arta kalan son alev
Hicran ki gönüllerde
O deli ve çapraşık
Her ne yana baksam acı bir hicran
Günün rengi soluyor gönül iklimlerimde
Hicranım derin yara kurudukça kanayan
Gülümseme yüzümde,ölüm iliklerimde
Geçmiyor ömrümden hüzün bestesi
Seni sana küstüren o beter sancılardan
Yüreğinin en paslı yamacına sızacağım
Benliğini çürüten dehşetli acılardan
Seni hırsızca çalıp,polisce kızacağım
Seni ta benliğimden kazıyarak aldılar
Ömrümü, nefesimi, canımı çaldılar
Sonra ganimetleriyle koşar adım kaçarak
Kapkara bir denizin sularına daldılar
Ne bilendir çözen,
Ne de gören
Hissedendir, hisseden
Ama biraz öteden
Ama ücra köşeden...
Kefenden gelinlikle katılınca düğüne
Hükmü kalmaz ecelin ne geceye ne güne
Geçecek hızını alarak benden
Geçecek kendinden kuytu köşeler
Boyası dökülmüş ikinci elden
Zamanı hapseden kırık şişeler
Pamuk ipliğinden hükümler gibi
Sırların ötesinde sır olanlar yatıyor
Bir huzur ülkesinde tüllenir nefesleri
Bir damla yaş,huşu içinde savaş
Onların derdi bize dair elemleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!