Martıların çığlığında seher
Nasıl da yanıktır gazel kokusu
Nereden esti ki bilmem
Bu bahar akşamında
Şu yok oluş korkusu
Hiçliğin asil teni,dokusu
Kaybolmuş benliklerde hayat
Bir zaman gezgininin gölgesi gibi
Öylesine umarsız,rahat
Öylesine varolmuş gibi
İnecek inecek zemine doğru
Tereddüt etmeden yaşlar gözümden
Arayıp tarayıp bulurum yolu
Kim korkar da kaçar hain ölümden
Sağımdan solumdan ileri gitmez
Boşluğa doğru bu meyil
Nedendir bilmem
Nedendir bilmem saltanatı ölümün
Bir taze gülle karşılanacak
Vadesi mi kaldı diye düşünürüm
İstemsiz fırtınalar ardında
Geçtiğin yolların esintisiyle
Ruhumun şenliği bayram edecek
Yayılan neşenin kor alevinden
Köhnemiş evlerin damı tütecek
Bir sevda türküsü filizlenecek
Acele bir heyecan gibi geçti mevsimler
Tuhaftan bir hal oldu sanki bakışlaıma
Değişim potasında belirirken tercihler
Baharıma nispetlten sarıldım kışlarıma
Bitmedi gölgelerin ısrarlı saltanatı
Hep gurbetler tüketmiş vuslatların payını
Ne zaman niyetlense sevdanın saltanatı
Bir de bakmış çalmışlar güneşini ayını
Dile gelmiş yine de içten dile gelmiş de
Hayatının amacı tozlu ellerindeydi...
Onlarla keşfetmişti şu kahreden dünyayı
Onlarla anlamıştı hep arkada kalmayı
Artsa da giderek kirliliği ellerinin
Onlarla bir saymıştı devran için yanmayı
Öğretmenim dedim, ilerledim
Kaygım hep azade oldu çıkardan
Şahsi dertten, davadan
Yemyeşil baharlarım oldu
Taptaze çiğlerle serinleyen
Yıllar, yıllarım onlarla doldu
Kalbimde bir mühür
Bir kilit,bir demet
Güller içimde hep
Demet demet
İçimden geçer huzur
Damıtılmış İlmekten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!