Bana form yaratmayın,
Özüm cismimden öte...
Bana kanıt aratmayın,
Bende olandan öte...
Bana yol göstermeyin,
“yalan süslüdür, gerçek ise yalın.”
dilimiz karmaşık metinlerde ustalaşmış da
sevgi sözcüklerinde acemi kalmış,
tuhaf adlı yemeklere alışmış, ama,
kaynak suyunun lezzeti damakta kalmış.
her çıkış inişe
her iniş de çıkışa gebe.
bir denge noktası etrafında
salınır tüm hareket
devinir evren, biteviye.
savaşcı isen savaş eksik olmaz gününden
dengen denenir, yenginin sarhoşluğunda.
ve asla ‘en’ olmadığını öğretir yaşam
hem de kendi silahının keskin namlusunda.
oysa ne büyüktür huzurun gücü,
manzara bütündür de
trende olan için
penceresi kadardır gördüğü.
gittiği hızda değişir dünya
kah duraksar, kah coşar
bu raylar üstündeki dansta
“masumiyet, ilk-öncesi’dir.”
ilk ve tek bir lekeyi kabul etmez masumiyet.
çabucak renklenir beyaz, ilk ışığın kırılışı misali,
tıpkı, tek’den çeşit çeşit varoluşumuz gibi.
nasıl ki ilk-önce’si yoktur varlık için,
bir nefes neler öğretir insana…
‘hava’ der, geçemezsin,
dalarsan mana yolculuğuna.
nefes, ki yaşamla eşdeğer,
en can alıcı işlevi,
can katmaktır soluğuna.
“ne haddime ben kimseyi hakir göreyim.
ne haddime ben kimseyi yüce göreyim! ”
bir döngü içindeyiz ki ne üst var, ne de alt,
bu yüzden ki, alt-üst olanların öyküsüdür bu hayat.
gün gelir yıllar yükü cefa tadar sefayı
ben de öğrenemedim işte!
ummamayı istiyor, yine de umuyorum,
ve hep aynı döngüde dolanıp duruyorum.
zerreden bütüne çok bildik bir çelişki
aynı oyun - şakacı fazla mesaide sanki!
azıcık daha fazla özen diye sayıklarken,
Gönül, boyutsuz bir umman içredir
Her çırpınışta ince ince incinir.
Hem sivrildim, hem yontuldum nicedir,
Canlandım mı, yoruldum mu, kim bilir?
Bir dalga daha geçti üstümden,
Güneş hocam yıllardır sitenizdeki yazılarınız yaşam pencereme güneş girmesine neden oldu. sizi yazılarınız dan tanımak benim için bir şans oldu antoloji de şiirlerinizi yeni gördüm gönlü ve adı güneş olan hocam çok teşekkür ederim yazılarınız ile ufkumu genişlettiğiniz için.Hülya üner ve sevg ...