kıyas bir yöntemdir öğrenme yolunda
ama terkedilmesi gerek, bilgelik okulunda.
eğer sıkışıp kalmak istemiyorsa kişi
görelilik kıskacında,
ne zamanı zamanla kıyaslamalı
ne de mekanı mekanla,
Korku pusuda hep
Sarsılmaya göresin
Süzülür iç alemine.
Dev gölgeleri oynaşır
Görünmeyen duvarlarda.
Aslı olmayan bir yansıma
Karşıma dikildi, kuytularda,
Şüpheyi taşıyordu,
Korku ise yanıbaşında...
Işığa kapanmış varoluşunda,
Bilinmezi, görünmezi kullanarak,
Gerçeği gömme çabasında...
evren hepimize kayıtsız şartsız sunulmuş da
biz parsellemişiz varolanı,
madde ve mana duvarlarımızla.
ve kalakalmışız bitmez sorgularımızla
sınırlarımız denli sıkışmış ve tutsak,
sınırlarımız denli mutsuz ve isyanlarda.
hiç yazılmamış sözü
hiç çalınmamış sazı
ve hiç resmedilmemiş beyazı
duyumsadığında,
sen susarsın
yaşam dile gelir içinde.
ağırdır bazı duygular;
hırs varsa, haset, gösteriş varsa,
abartı varsa hazda veya acıda,
veya en masum haliyle bile
kıyas varsa yaşananın duyumunda,
sarmal sarmal açılmak yerine
Kimi ayışığında güzel,
Kimi günışığında mutlu…
Bense gecenin güne vurduğu o ilk anı
Karanlığın en koyusunda
Doğmaya hazır
O ilk aydınlığı severim…
yaslandığın ne ise
o da sana yaslanır
ve seninle beraber
sen misali yıpranır.
beraberliğin desteğin değil
güçsüzlüğün olur bağlandığında,
Yandık da ışıdı mı ortalık?
Yandık da tükendi mi karanlık?
Yandık, hem de çığlıklarla
Yandık, ama beyhude mi acaba?
Küller kaldı, toz-duman etraf
Yolu bile seçemiyor gözlerim.
“denizler içimde kabarıyor,
nehirler duru yeşil, damarlarımda…”
bas bas bağırıyor şehir.
oysa nice duvarlar ardında
acı ağlamakta sessizce.
Güneş hocam yıllardır sitenizdeki yazılarınız yaşam pencereme güneş girmesine neden oldu. sizi yazılarınız dan tanımak benim için bir şans oldu antoloji de şiirlerinizi yeni gördüm gönlü ve adı güneş olan hocam çok teşekkür ederim yazılarınız ile ufkumu genişlettiğiniz için.Hülya üner ve sevg ...