Gökhan Oflazoğlu Şiirleri - Şair Gökhan ...

Gökhan Oflazoğlu

Nabza göre şerbet versen, şelale bile olur,
yalnız kimse bilmez, zamanın neresine kaydolur,
doğruyu söylesen, zor mu zor olur, tercihini yaparsın,
ona göre gecen, gündüzün olur. Bakmışın ateş çağlayanlarında görünmez olur. Böyle risklere girmektense şimdi yokolur, yarını bulur. Aklıevvellerin
hayatı budur, en çok akıllılar hoşnuttur, biz onlar gibi
olamayız, treni kaçırmışız, bizden sorulur.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Bir gün bir dayanıklı, saf yürek anlar şiirimi,
zor yaşanan yeryüzünde, sırt çeviren elenirken,
sürer ebedi yaşamın keyfini.

Davranış esastır, dünya tarlası diken,
Ziyan olur eken, ekilen. Doğruluktur,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Olasılıklardan bir olasılık başka nın olasılığında
kendini açık eder, dil içinde yerleşik zamanı
ezer geçer, zaman bizi hapseder, beni olasıya
vakfeden gerçeklik böyle ürer, giremediğin sanı,
seni önceler, sonranın ihtimalinde birer birer devreye
girer, tarihin doğası seni kaybeder, bir gün görebildiğin,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Bir haksızlığın verimli doğası gibi, her görüntüde
tekrar eden derin kazı, gömülür beklentiler, karışır
yapısına gündelik kıskacın, bakış olmuş ağrısı.

Durup durup ilerleyen, aslında, yerinde sayan diken,
birbirini mahkum eder her kıpırtıda, algıda gerçekliği yiten, niyeti elden ele, daha ulaşmadan biten, senle birlikteymişiz gibi, az ötede silinen, öncesi sonrasıyla, süreç aynen.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Aynının şimdi de hapisliği, kaygının yerleşik isteği,
bütün. Tohumların güneş açtığı hayal.

Bu geçişlilik gider de durmaz, bir yakınlığın sesi
yükselir, aşılmaz.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Neden olsun ki, geçiyor işte, zaman dışı bu,
dur durak bilmez de, seslerin egemenliğinde
renkler dokunuyor tanımlamak için, adsızlığı
tutmak elinden ve bütün yaşanmışları, rüzgar
dokur hayat, yüzüne çarpar, ıssırır yokuş, bir
duraklama, yanık bir koku sonra, duru bir ses

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Henüz varolmayanın izleğini belirleyen
sakınan adımlayış, görünüm olana sızdıkça
tıkanır yollar, duraklayarak akan geçmişin
yarın serüveni açığa çıkar, uykulu ve yorgun
gökyüzünde ki ağırlık ve bir ihtimalin tehlikeli
bekleyişi, tedirgin, geride kalmışın içinde üreyen

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Kimsenin okuyamadığı metinlerde dinlenir
karanlığın ruhu, bir görünmez pusula, zamanı
örten, yerleşir gediğine ışığın, buluşturur gizeminde, daldan dala oluşun yanmış evini, küllerinden doğar derken, hem beriyi hem öteyi gözeten uyum, göz kırpar,
terkettiğin diyarların hatırası yeniden, nereye gömülsen kaynak burdayım der, öptüğün açıklıklar tanıklık eder, her durağanlık kayıtsız devingen, unut boşver, karşında birden.

Bir edim olarak aç kucağını rüzgarlara, sana yönelen,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Gece üşümede ve sen gidenler arasındasın,
bir kayıp yüzün peşinde, imkan görünse,
dönemeçte, yasak sınırlarda sürüklenmede,
bakışların senden önce yola çıkmış, birgün
sen de.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Ya biri sana dokunur, ya da sen dokunacaksın belki de,
ince nağmelerden can soluğu yayılırken ötelere, sesler
dokunmak olur, akar iklimlere, bir hassas yapıda toplanır,
çekirdeği kurar emince, gel uykuların taştığı yerde an olan, kim bakışında üremiş, uzan, gül deren yakınlığın
elinde başlayan, söner görülmeyende, ama, görebilirsin,
dokun sesle yükselen yüze. Aynı sarmaşık, varlığına dolaşık, bütün katmanlarda görünür, o dokunduğun sesle.

Devamını Oku