Hiçbirşey biz söyledik diye olmadı,
o dünyasını kendi kurardı ve yaşamın
gizli mantığı bütün varoluşu kapsardı.
Sözden söze bunca yangın, bir cümbüşte
erir hesabın, tam bir iflasla biter çok
bildiğini sandığın. Bu gizemli oyunun
Günlerden sızan oluşta,
gülüşsen ne olur,
kara bulutlar da düzene,
dahil olur. çatışmalar da
dağılan, bir bütün içinde,
tekrar kurulur. Ne kurtarsan
Hem beni bileceksin,
ben beni el yordamıyla.
Aşırı bir soruya sokağımızda,
dalga mı geçiyorsun,
adam mı seçiyorsun derlerdi.
Hem dalga geçiyor,
Söyleşemezsen varolmazdın elbette,
sözlerin duvarlarda kaybolur giderdi,
kötü niyet de binerse üstüne, yok
çölünde ava çıkmış olurdun, bağlantısız,
kopuk zeminde, bulduğun hiç olur,
kıvranırdın, burdan çıkarsın, eşsiz bir
Bütün öncesizliklere adanmış
yalnızlığım kendi yolunda bekler,
kısa bir duyumla göz açmayı
nihayetsize, gene hüsran, kalır
üyelerin darmadağın, bir
alınmamış mektup gibi dolaşır,
Işıkla donat yeryüzünü, gece kapanmasın üstüme,
sızıp alır görüntünü, uzak diyarlardasın işte.
Burda bitmeyen imkan, yarın tükenmez çavlan,
unutulup giden zaman, döner avcun içinde.
Şafakla dökülen önüme, kırılan müziğin dallarından,
sıçrarsın, unutulmuşken, bırakıldığın uçurumdan.
Farklı amaçların bir farkı açtığı ölüm,
arada yaşananla zenginleşmiş, burdan
başka yere giderim. Şu zincirlerimle ben
tamamlar bütünlüğü amacıma ererim.
O gözlerdeki sönmeyen sevinç, açar
kapanıkları, iklimler üstünde iklim
Turan amcam'a saygıyla,
Can pazarında çiçek çiçek
dallar, bahar da böyle gelir
gül açar toprak altında yatanlar.
Altın şarkısını yokluğun
Gelir de duramazsın önüne,
silik alınlar da kayıtlı mıdır.
Kalabalığı yararak ilerleyen,
kendi kurup, kendi dağıtan,
öksüzlüğün ilacı mıdır.
Sorar, anlamaz, ısrar eder,
Bir üstün çılgınlık arsasında,
koştukça açılan nefesin, bütün
seslere dalmış, kayıp bir zamanda,
uygulanmış yok terazisinin sonucuna
katlanan, hakedilmiş ya da daha
olmamış, çaba eksik bırakılmaz,
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...