Bir başkasından yansıyan ben,
gökyüzünde yitip giden. İşte böyle
temellenir, yeryüzünde gezerken.
Unutmak da bir kök salmak, yarını
elinde tutmak, herşey kayıp giderken,
belki de burda kalmak.
Buket'e
Nerede durursan dur,
ben burda bekleyeceğim.
Kimseyi üzmek istemem,
seni terketmeyeceğim.
Biraz da karanlığın sesini dinle,
vaatler ülkesinin filizleri orda açar.
Can uçurumlarının hayal katmanları
bir araya gelip orayı kurar, sen
anlamazsın, o derya nadiren kendini
açar, ama girme, taş kesilmiş duyuların
Beğen artık ne beğeneceksen, daha ne yapalım,
ben bu aptal denizlerin adamı değilim, görmediğim
uçurum kalmadı, fırlat yarlarından, yeniden doğarken.
Bütün iklimlerde ölü ve sağ, açtığın derinliklerde,
bırakılıp, kaybolayım ve tekrar yeryüzü ise, o da
kabul, daha uçurumuna doymadan, biter miydi,
Son kuşlar uçtuğu zaman
kalkacak perde, kendini
teslim eder gölge, gerçek
unutulur artık, söylenmeyenin
güzelliğiyle.
Öyle çok güzellik var ki
ve hiçbirşey, kıyısında beklediğin.
Tükenen damarlarından şehirler
akar sıkıntı ile. Bırak gözlerini
dolaşsın ayakların götürmezse.
Anlaşılmamış insanlar birbirinin
Ve yelelerinden özgür, gizil hayatın
damarlarında koşan çılgın at, önünde
yükselen duvarların karşısında, cesaret,
geçerken kıvrak, akla emanet, erdem
yükseltir, hem yan seçenekler denenir
ve uyku dehlizlerinde gezilir, gün ışığında
Anlamıyor musunuz şairler
iki insan arasında barış
hiç gelmeyecek, binlerce
yıl öncesinin şiirleri aynı
yankıyı yapıyor, bugün
yazılmış gibi. Belki uygarlık;
Bağlarından kurtuldukça bağlandı,
burda hakiki bir şey vardı, ama,
yaşamadan olmazdı, kalın bir
zincirle dövülüp kızıl bir esintiye
binmiş, uzakla gerçek arasında
salınan kapalı bir temsil imiş.
Soruyorlar bana
neden yıllardır
mezarına gitmezsin.
Gülerim içimden,
ben onun ağlayan gözlerini
canıyla öpüşünü, kilit gibi
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...