Gözlerim kapanmakta ağır ağır
bir sen geçersin rüya gibi
bir su içimde. Nerde kaldık,
şimdi neyi anlatır su. Gönlüm
karanlık bir mahzende esir.
Çıkart giysilerini ıslan biraz,
Bir kez yaralarsa estetik, onulmaz ortamında,
hep bir eksik, kabaran sularında erirdik.
Ağır aksak ilerlerdi bulutlar, ansızın yağmur
bırakırlar, kopuk bağlantıları onar, yürü git,
kurduğun yollar, dağın ardında sonlanırlar.
Hep o tartıştığın, var, zaman zincirini kırar.
Kan köprü kurar, ummadığın yerlere, geçsen de, geçmesen de, bir unutuşun içinde akan, başka¹nın hatırlamasında varlık olur, kör baktığın görü nün ülkesine açılan, bir daha bir olur. Sen ne sanırsan san. Öylesi öyle gelir gider de, durduğun yerden geçen, geçmişte geçen kadar, varmadığın, unutuşun içinde zaten var. Varkılan varlık, varlıktan taşar, kaçanla kaçar, tekrar sen olur. Sonra yiten, elinde olur, bir kez daha, gül de açan kokusuyla bir, işitmediysen, işin belli zor.
Buket'e
Ayak seslerini duymadım,
içeri nasıl girdi.
Ayarlamadı hiçbirşeyi,
kendi gibiydi.
Tehlike olanak da olur elbette,
akıl yönünü yitirmezse.
Birbirimizin yüreğinden beslensek,
aymazlık eşlik etmese.
Yönümüzü içerden bulsak,
dar söylemlerden kurtulsak.
Her masum canın önemi tarihin kayıtsızlığında
yoksanır görünse de bilinir bir yerlerde. Bizden öte.
Kuşbakışı baktığın dünya varlığı infaz eder, arada
kaynayanın acısı çıkar o yerlerde.
Eğer bir medeniyet olacaksa, saf ruhun egemenliği,
Bir kıyas duyulan, hissedilen,
böyle istenmeyen gibi.
Nereye götürsen hep bu
kıyas ezecek beni. Affet,
ben de senin gibi tek ve hür
olmak istedim, mümkün
Bakın kural çoktan dağıldı, hiç anlamadığın
ayakta duramaz, dahası, sağa sola saçtığın
kural olup boynuna dolanırdı.
Bu gökyüzünde sayılar cümle kurar, kuralın
tekrar toplanıp, seni anlatır, artık dağıttıklarına
Belki de biter hayat kargaşa durunca,
mukavemet hayal olunca.
Gerilim de açar devingen güller,
renk renk yeşillenir dallar,
zengin kokular salar.
İşlek zihnin kırdığı zincir, salar hissedişi
kaybın denizlerine, çıkan canlılık benzersiz
ve yalın, yükselen beklentisiz aykırılıkla
temellenir. O uçurumlar ki anlayarak derinleşir,
özü yangından kurtaran el, kimse ormanında
dal dal yeşerir, armağanla dönersin kendine,
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...