İstanbul Samatya'da doğdu - 04.11.1957 - Davutpaşa Ortaokulunu ve sonra, Sultanahmet Ticaret Meslek Lisesi'ni - 1975 -, ardından Boğaziçi Üniversitesi Orta Kadame Yöneticilik Meslek Yüksek Okulunu bitirdi - 1977 - Askerlik - 1978, Aralık - 1980, Mayıs - Çeşitli özel sektör şirketlerinde Dış Ticaret konusunda uzman ve yönetici olarak çalıştı [ 1980, Temmuz - 2002, Ekim ] Keats, Tennyson, Hölderlin, Tagore, Bruno' dan şiir çevirileri yaptı.
Bilincin altın damlaları
toplansa karanlık bir kuyuda;
salsam kovayı, çıksa renk renk,
çeşit çeşit cümbüş varlıkları;
kahreden bir dansın esrimiş ağızları,
hep birden konuşmaya başlasa.
İç içe geçmiş zamanların olay örgüsü,
zaman öncesi zamanlardan beslenir,
bizim maceramız yalnız burası değil,
inan gerisi gelir. Kapat algılarını
tam bir ölüme doy, aç gözlerini
seni anlatır tel tel dağılan yürek ağrısı.
Yorgun ışıklar vurur masama,
geceye çağrı; gönlüm ölgün,
gidemez. Sessiz dinlerim
uğultusunu, kimse bilemez.
Bembeyaz duvarlar her yanımda....
Kendime döner algılarım.
Ümidin solgun çırpınışları,
belirsiz yarınlara dua.
Kabul olmaz dileklerimiz,
ömrümüz kara bir yasta.
Yapacaklarım vardı duygusu,
Öyle inanmışım artık, değiştiremezsiniz,
bu ben de takıntı olmuş, düzeltemezsiniz.
Böyle zehir olur hayatlar, kimseye
dinletemezsiniz.
Ah, kişiliğim, nerde yaşıyorum,
Uykusuz aştık zamanı
hür ülkesinde ölülerin.
Özlemleri ipince,
dönmek değil yeryüzüne.
Başka bir mekana koşullanmışlar,
sığmaz bizim hayal ülkemize.
Bir alan bırakır,
çekilir sonsuzluğa.
Şekil şekil varlıklar,
bu açık oyunda.
Kurar, dağıtır, yıkar,
izin verildiği kadar.
Hadi gel sessizliğe bakalım,
hadi gel oynayalım ateşle.
Türküler yakılsın bilinmeyene,
çıkalım, koşalım, biteviye.
Yolumuza kuşkular serpilsin,
dökülsün ağılar içimize ve
Arkadaşlar bu yaşam az buz değil.
İçtiğimiz su, yediğimiz yemek.
Dostların ihanetleri bile, güzelliği
kadınların ki bacakları umut gibi.
Sakin kaldırımları kentin. Batan
güneş, ısrarla yağan yağmur, rüzgarın sesi
Bedenim terkediyor yavaş yavaş beni.
Önce dizlerimde ağrılar, gözlerim sonra belki.
Kirleniyor yüreğim, bakışlarım dertli.
Bulutlar, deniz, güneş..... hepsi bir isim şimdi.
Çağlar öncesinden bir dilin kucağındayım.
Bekliyorum; her yanım başka yerde.
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...