Harman yeri düz ola,
Gönlüm yana köz ola.
Yâr gitti gelmez geri,
Elâleme söz ola.
Yollarıma duman inmiş,
Cumbalı evlerde sararmış perdeler;
İçinde susmuş sesleri, zor geceler.
Her harç bir öykü, her çivi bir dert;
Yaşlı şehir her şeyi bize anlatır elbet.
Kafayı koyacak yer bulamayanlar,
Bu devirde yastıkla konuşur olmuşlar.
Pamuk adam sessizce dinliyor sizi,
Kimileriniz de duvara döküyor içini.
ÇIĞLIĞI
Ayın çatlamış dudağında gece,
Karanlıkta saklı kalan bilmece.
Kimin duasında unuttun adını?
Duymadılar mı senin feryadını?
70
Bir yıldız kaydı, sonra düştü hayatımızdan
Gök hâlâ yansıyor üstümüze ışığından
YORULDUM
Yoruldum insanların hoyratlığından,
Düşünmeden söylenen laflardan;
Kalp kırmayı meziyet sananlardan,
Bir şey olmamış gibi davrananlardan.
Sevgi mi sandın, bu bildiğin illet?
Adını aşk koymuş iğrenç bir niyet.
Ben “hayır” dedikçe sen geliyorsun;
Yokuşa sürdün bizi,
Ayırdın dağı, düzü.
İçimde kaldı sızı,
Hayat sen ne zalimsin.
Düşe kalka yürüdüm,
Açılsın tüm gizleyiş,
Yeter artık bekleyiş.
Yorulsan da git yine,
Güven saldım kalbine.
Ruhu kaldırımda büyüdü,
Bir gözü sürekli gökteydi.
Biraz yaramaz, biraz deli;
Delikanlı, saftır kalbi.
Cebinde dünya yok ama,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!