Ödenmez hakları, ... çok emek ettiler;
Büyükler bir bir, geri dönülmez attaya gittiler.
Yön yön çevrelemiş; melal sessizliğinde beni izleyen aksim,
Uyarma ki, hüzünlü sukutuyla aynada rahat etsin kalbim.
İhtiyarladın diyor bana aynalar;
Her ne yöne baksam.
Kaderim mi? Kırışık çizgiler,
Yüzümü çizen ressam.
Hakikatin aksi sende kaç para,
Ne karaladınsa derme–çatma şiire ait, kaldır at.
Gözüm açık gider ölürsem, yazamadan bir kırık naat.
Malım mülküm çokça olsun diye biriktirenler,
Gittiler birbir, sor hele, ne götürebildiler.
Ancak boyu bir beyaz patiska örtülebildiler.
Kabirden öte geçmeyen methi senalar neredeler?
Kadimde kararlaştırılmış vakit, saat belli;
Değişmez,. geldi mi ne ileri ne geri
Dinlemez ileri sürülen bin bir mazereti;
Bilmem ne zaman kopar hayatımın son zembereği.
Cehennemi azdırır ağlayan mazlumun âhı;
Nârı söndürür masumun bir damla gözyaşı.
Adem ile başladı bitmeyen çileli hicretim;
Nefse yenilince içten de içe yöneldim.
Cennetten sonra kaç kez öldüm, öldürüldüm...
Rahm-ı maderde ilk annemle dirildim
Rahm-ı maderde ilk annemde dirildim
Burnunu göremeyen göz; sonsuzluk orada, kalbe yapış;
Dipsiz kuyu sanma fezâyı, yıldızlar arası hepsi bir karış.
Kara kesişlerin uğrağına uğrayan şaşkın filozof;
Mânâ yoksa; varlık, yok ’a dökünen boş iskelet-içi kof.




-
Fatih İlhan
Tüm YorumlarGüzel