Bağ değil sirke olan
üzümdür
Ama bağa su veren
bahçivandır.
Hemû derdu xemên cîhanê bûne barê min
Ú ez mîna keştîyekê li çar aliyê cîhanê digerim
Lê çima tû bender min qebûl nakin...
Türkçe çevirisi.
Bitmiş bir asrın son çeyreği
Hızla tükenen bir zamanın içindeyiz
Gırtlağımıza kadar batmışken ekmek kavgasına
Savaşın zulmün ve ihanetin duruğundaiken insanlık
Hala servet ve söhret için
gırtlağa kadar necis içinde boğuşanları görüyorum ben.
Perişanlık düşkünlük çok bilmişlik
Cehaletin dibe vurmuş halidir bu
gözüme çarpan ilk bakışta.
Bir düş sandığım bu dehliz
gerçeğin ta kendisiymiş meğer
Açlık sefalet diz boyu
Oysa bu sokakta paylaşılan ganimet
Mavinin anlamına inat
karaya çalan deli bir deniz
İçinde hınca hınc hayata geç kalmış insanların düşleriyle dolu yüzen bir gemi.
Burası Muş korkut ilçesi
Vartinis beldesi
Tarih üç Ekim 1993
Feryat figandır
Yanıyoruz babo çığlıkları eşliğinde
Yanıyor insanlık
My sun you were born to me
Like the sun
You have illuminated my dark heart
Maybe you weren’t there yesterday
But today is you
You will always be in my tomorrows...
ffo kitap derki...!
Dünyadaki bütün bayraklar,
önce masumların kanıyla yıkanmış
sonrada renklerini profesyonel bir katilin utanmaz yüz ifadesiyle yansıtmaktadırlar.
Bu yüzden hep cahil kalmış toplumlardan alırlar gücü ve cesareti;
Oysa benim güzümde birer paçavradan ibar ...
Bu benim olmalı
demekten cok,
Ben onun olmaliyim
denmesini doğru
buluyorum.