Eylül Gökdemir Şiirleri - Şair Eylül Gök ...

Eylül Gökdemir

aşk
soluksuz kalmaktır
kör bir kuyunun dibinde
hissetmek yetmez
yaşa ve anla

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Aşk hep yetimdir aslında
Bilir misin
Hangi kapıyı çalmaya kalksa
Kapanır yüzüne inayet ola nidalarıyla
Geceye düşer çılgınlığın gölgesi
Karanlığın iniltileri yansır sokaklarda

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Aklıma düşsen ayrılık oluyorum
Sıyırıp atıyorsun düşlerinden
Anadan üryan, çırılçıplak kalıyorum

Bir şimşek çakıyor
Yıldırımlar arka arkaya düşüyor yüreğime

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Yüreğimde kanlı ihtilaller yaşanırken
Gece gözlü akşamların grubunda topluyordum
Kimsesiz kalmış güneşleri
Ellerim yanıyor, parmaklarım kanıyordu
Heder oluyordu bekleyişlerim
Sevdanın yaşadığı sokakların

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Ne zaman düşünsem seni
Sevdanın karakışları çıkıyor karşıma
Dolu vurmuş elma çiçeklerinin dökülmesi gibi
Bakışlarım takılınca gidişinin hüznüne
Tepe takla yuvarlanıyor gözlerim ardınsıra
Kirpiklerim kanıyor

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Göz, gez, arpacık diyor bir ses
Bıkmadan usanmadan.
Hani bir de titremese ellerim
Boncuk boncuk terlemese ya alnım.
Tek gözüm kısılmış
Diğerinin hedefinde yüreğim!

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Kalabalık bir İstanbul akşamında
Nasıl da yağıyordu kar
İnce ince
Melekler iniyordu sanırsın
Düşününce
Ellerimi siper ettiğim gözlerimde

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Hep orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür, derdin
Gitmediğin hangi köy
Hangi şehir bizim olabilirdi ki?
Görmediğin hangi gökkuşağının altından geçebilir
Dokunmadığın hangi yetim başı okşayabilirdin?

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Oysa ne çok yanılmıştır erkek denen mahlûk, kadına verdiği her şeyi çok görüp, cimrilik yaparken... Her şeyin var, daha ne istiyorsun, derken... Bilmez ki adı her ne olursa olsun, ilişkiyi daima ayakta tutan şeyin; duygusallık, romantizm ve çılgınlık olduğunu.

Gün gelir, çatlaklar oluşmaya başlar, kadın ve erkek arasında. Zamanla o çatlaklar öylesine büyür ki, fay kırıklarından daha beter uçurumlar oluşur. Atlamak, karşı tarafa geçmek istedikçe, dibi görünmeyen derinliklere düşer, erkek.

Erkek hep kadını suçlarken, öz eleştiri yapmamaktan, empati kurmamaktan, nasıl olsa benim, beni bırakamaz diye düşünmekten, bir ilişkinin gerçek katilinin kendisi olduğunu düşünmez bile. Sürekli; benim gibi birine nasıl yapar bunu, neyini eksik koydum ki der durur. Üstelik bu, kesin ayrılığa giden bir yoldur, fakat o rakipsiz egosu yüzünden, kör olmuştur gözleri. Daima kadından beklenen bir anlayış ve sabır vardır önünde. Madalyonun diğer yüzünü aklına bile getirmez. Çünkü, her zaman, haklı olan kendisidir.

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Dağların ardında neler var kim bilir
Kim bilebilir
Sancıların yaktığı yürek boşluğumun acısını

Her seferinde sana gelmek isteyen yolların
Perişan düşüşü yankılanırken satır aralarımda

Devamını Oku