Bakışlarımdan sızan gün sızısı bir akşamın
Puslu gölgelerinden tutuyor zaman.
Ellerim can vurgunu tüneklerde
Aranırken seni
Kalbimi bırakıyorum dudaklarına
Öpmen için.
Şu kırılgan, hassas, delişmen
Üç yaşında bir çocuk olan yüreğimi
Bir cami avlusuna bırakasım var bu gece...
Ama korkuyorum
Ya kimse almazsa evine?
Kalıverir ortalarda, korkup ağlarsa ya yine...
Yine bir sayfa gidiyor ömür defterimden
Ve
Yine yalnızlığım karşılıyor beni
Kapı eşiğinde…
Elimi elektrik düğmesine uzatıp, dokunuyorum
Aydınlanmıyor odam…
Yıllardan
Eski bir takvim yaprağına saklanan
Karşıyakadayım yine
Mevsim kıştan Karşıyakaya geçişte
Cemre düşmüş mavisine kıyılarının
Benim şehrimde kargalar eşlik ediyor sabahlara
Oysa bir zamanlar
Martılar eşlik ederdi şafaklarıma
Ve.
Sen gelirdin uzaklardan
Deniz gözlüm diyen fısıltılarınla
Yine bir meczup
Bakışları acayip
Duruşu mahcub
Kirpiklerinde bir tutam öfke
Parmak uçları karıncalanıyor belki de
Bu sefer ki gidişte
Dallarımı kırdılar kırılası eller
Puslu bir sabahın ertesinde
Gür çınar gölgesi yalnızlığında...
Sessiz ağıtlar döküldü toprağın gövdesine
Kızıl bir Ekim günü sessiz çığlıklarla...
Merhaba
Yalan sevdaların sahte kahramanı
Merhaba
Deli dolu aşkların korkağı
Merhaba
Masum sevmelerin gel-git akıllı kaçağı
Metris duruşlu sevdalara hasret
Voltalar atıyorum ömrümün kıyısında
Kim bilir
Az sonra gelecek bir idam mangası
Çekip alacak beni sevdanın avlusundan
Belki de
Hiç bizim olmayan
Bir düştü gördüğümüz
Hani savrulursun ya rüzgârın koynunda
Tutunup kırık bir martı kanadına
Kan kırmızısı güller toplarsın da güneşten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!