Eylül Gökdemir Şiirleri - Şair Eylül Gök ...

Eylül Gökdemir

Bu gece, bu gece kendimi kaybettim yalnızlıklar koyunda...
Kafese kapatılmış bir aslan gibi, çaresizliği öğreniyordum,
Öğrenilmiş çaresizlik gibi...
Duvarlar üzerime üzerime geliyor,
Odamın tavanından sarkan bir halat,
Boynuma geçmeye çalışıyordu sanki...

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Nasıl da acımasızdır insanoğlu. Neye dokunsa eli, bir de bakarsınız ki harabolmuş ve yerinde yeller esiyor. Yok etmekten öylesine gizli bir tat alır ki sadece kendi dünyasını değil, birlikte yaşadıkları insanların da dünyalarını karartırlar, bilerek ya da bilmeyerek. Cehenneme çevirirler hayatlarını. Hep bir memnuniyetsizlik ve bitmek bilmeyen bir iştihanın meydana getirdiği doyumsuzluk, kemirir durur içlerini. Yaz gelir, sıcaktan şikayet ederler, kış olur, soğuktan. İlkbaharda havaların dengesizliğinden, sonbaharda ise Eylül’ün hüznünden, vefasızlığından, şikayetlenip dururlar.

Oysa ahde vefa, çoktan çekip gitmiştir, toplayıp bohçasını. Geride kalan ihanetler sarar dört bir yanımızı. Ne zarfını yalayarak yapıştırdığımız bir mektubumuz, ne de içinde güller kuruttuğumuz defterlerimiz kalmıştır maziden. Akşam düşünce pencereden içeri, Yalnızlığımız patlar hücrelerimizde. Mayın tarlasında, hallaç pamuğu gibi atılan toprak misali, dağılır her yere umutlarımız. Kan kızılıdır artık, kızılcık şerbeti diye kendimizi kandırdığımız hıçkırıklarımız. Puşt zulası düşlerin, üç-beş nöbetlerine dikeriz heykelimizi, korkmayalım diye. Namluya sürüp de hayalleri, yıkarız yere dipçik darbeleriyle. Ne aradığını bilmeyenlerin telaşı içinde koşturur durur ordan oraya. Halbuki kainat bu rezilliğin seyrindeydi ağlamaklı.

Gerçekte sorun sevgi değil midir sizce?

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Benim şehrimin gecelerinde
Maviler farklıdır
Yitik yüreklerin ağıdı duyulur
İmbatın ılık esintisinde
Benim şehrimin semalarında
Yangın mavisi bir gökyüzü saklanır da

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Zulmün sabahı olmayan gecelerinde
Kaç kızılı solmuş akşam
Gelir geçiyordu ömür defterinden
Anlayamazsın
Oysa herşey nasıl da sen kusuyor
Nasıl da sen küsüyordu kirpiklerim

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Neresinden tutacağımı bilemedim
Ayrılıkların
Dillendiremedin hazan çığlıkları
Vurgun yeyip düştüm sokağın
Arnavut taşlı kaldırımlarına
Elinden tutup kaldırmak isterken köşedeki gölgemi

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Yine akşamın telaşlı adımları dolaşıyor kirpiklerimde
Mavi bir bulut gelip konaklıyor düşlerime

Gönlümün tellerinde dolaşıyor
Acımasız, can yakan bir mızrabın kırık ucu
Eski bir bestenin notaları kayboluyor ömrümün çıkmazlarında

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Söz vermiştim
Yazmayacaktım artık
Ne şiir ne de deneme
Ama
Sen ve bu şarkılar
Mahvetti beni gece gece

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Şimdi
Dalgaların sahile vurduğu
Yaz akşamlarının mırıltısında
Gözlerim kapalı dinliyorum
Şiirin sesini

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Kan çiçekleri açarken, cehennem gayyelerinde
Bir beyaz güvercin yükselir, cennet bahçelerinde

Kırık bir mızrabın
Hüzünlü ezgileri dalgalanırken yüreklerde
Gecesi olmayan bir akşamın kızıllığı düşer

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Yelelerinde akşam konaklamış tayların
Çöl vurgunu sürmeli gözlerinden akıyordu zaman
Eşkin duruşlarda yankılanan nal seslerinde
Sızıp kalmıştı Taklamakan...

Usul usul kapatıyordu gözlerini güneş

Devamını Oku