Senin ölümündü ölmek,
Gözlerindi ölümünde üşümek.
Soğuktan mıdır nedir?
Yüreğim biraz titrek.
Üşüyünce bana sarılırdın
Bir ah çektim;
Geçmişim gözlerimin önüne geldi.
Ama nereye kadar ki geçmişim?
Zaman insafa gelmiyor,geçiyor.
Bir ah çektim;
27/01/2005
Dedem babamda,
Babam bende,
Ben çocuklarımda...
Kimse öldüğünü sanmasın.
Her insan bir damlasını
Dumanlar yükselir bize ait olmayan bir şehirden,
Korkusu bize gelir.
Kimin ağıdı vardır şimdi oralarda,
Hangi kızgın yüreğe su damlar gözlerden,
Ama söndürmek yerine, kızdırır, yakar.
Ölüm de dolsa tüfeğime,
Ölüm de yaslansa göğsüme,
Sevda biriktirsem de koğuşlarımda,
Selam durabilsem de komutanıma,
Miğferime dolan gözyaşlarımla
Boğulur şafaklarım.
Doğum...
Bir sevişmenin en tatlı meyvesi,
Yeni sevişmelerin habercisi.
Kanılıp da inanılıp da türeyen
Bir sevişmeden
Kırmızı...
Kan...
Siyah...
Kömür...
Bazı şeylerin rengi kendindendir,
01/07/2004
Ey Sokrates!
Sen misin zehrini içen kana kana?
Azıcık yavaş ol, al bir nefes!
Ne hoş değil mi ölmek doğruların uğruna.
Dünya,
Su buharıymış gözlerdeki gibi.
Git gide katılaşmış,
Taş kesilmiş,
Yüreklerimiz gibi.
Konuşmayı öğrenmeseydi insanoğlu,
Kırar mıydı gönlünü sevdaların.
Savaşmayı öğrenmeseydi insanoğlu,
Alır mıydı canını dostun,arkadaşın.
Takvimi buldu diye yılların akıp gittiğini,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!