Ne felaketler yazı gazeteler
Ne depremler depreşti onlarda
Ne fırtınalar ne seller.
Ne kadar acımasızdı adam öldürenler
Kuytu köşede intihar edenler...
Politikadan nağmeler.
Fırtınalar...
Batmamak için çırpınan bir sandal,Boğaz'da,
Bulutlar gri...
Yüreğimde bir umut,
Yüreğim haylaz bir çocuk...
Alınyazım,kaderim,
İlk aşkım, güzelim...
Sensiz dolmaz ki kadehim,
Ben her gece seninle konuşur,seni içerim.
Seninle başladı yolların en güzeline düşmek,
İnsanoğlu düşünme!
Düşünmek özünde olsa bile.
İnsanoğlu direnme!
Bunca savaşa direnmek gerek olsa bile<
İnsanoğlu sevme!
Yaşıyorsun sevmenin günah olduğu bir alemde.
Düşünceli bulutlar kusuyorlar içlerinde ne varsa,
Bir kuru bir yaş gözler İstanbul'da.
Güneş bir solgun, rüzgar bir yorgun,
Sanki herşey her yerde bir ben durgun.
Endişeli olmak yersiz aslında,
Kalabalık ve yalnızlık...
Hayat...
Kalabalıkta kapkaç, bombalama...
Yalnızlıkta ihanet, aldatma...
Hayat...
Bıktım artık biliyor musun ey dost!
Nefes almak bile bana dar gelir.
Ne anlayan var halden, ne halime derman.
Allah kimseye çaresiz dert vermesin.
Kimse bilmez kırgın gideceğim,
ya sonsuzluksundur..ya anlık..
ya göz ucu ile bakarsın..ya da her zamanlık...
Hicazkar saz semaisi...
Kulaklarımda nefesi,
Yetmiş iki telli halı,
Akşam sefası semada,
Kadehte kan kırmızısı.
Efkarı söylettiriyor,
Kaderin gözyaşları akar durur içimde,
Güleceğime ağlıyorum sevince.
Gözlerim belli etmiyor halimi
Hüznüm, sevgililerim gibi derinlerimde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!