Şarkıdır bitmeyen bildiğim.
Necedir bilmem ama, nicedir.
Ellerin buruşuncaya kadar yıkanmak gibidir şarkı.
Savaş da olsa söylenir,
Son bir umuttur.
Ölmek mi?
Buralar sensiz küf kokuyor,
Ah bir kokunu atabilsem
Densiz çağrılarla
O sıcak aşkınla
Hatırlamak yeterdi seni bana,
Meyler haram senden başka içemem ki,
Sen yanımda yokken
Gözlerim kapalı incitmeyeyim diye seni.
Çıkmıyorum dışarı
Senden başkası sevmesin diye bedenimi.
Sen yanımda yokken
İstanbul'da olsan,
Kollarımda olsan...
Yalnızlığın hapsi yetmezmiş gibi
Bir sesi mahkumluğu da karaladı sicilimi.
Rüzgarın sesi olsa sarılamam,
Denizin sesi olsa üzerinde yürüyemem,
Sessiz Film'de bir çocuk,anlatamadığı o kadar çok şey var ki, Cengiz Han'ın mezarı gibi kayıp,derinlerde bir yerlerde,
Bazıları korkar denizlerde yüzmeye.
Şişeye koysa sözlerini,bu filmi daha önce görmüştüm diyen çok olur,kumsala yazsa dalgalar acımasız alır götürür.
Söylese sevdiklerine sırlarını, onların sırları daha önemli olur.
Ne yapsın, çareyi kendine söylemekte bulur, o zaman da adı deli olur.
İçine atar, içi de bir gün dolar taşar.
Neye anlatayım derdimi
Hiçbir şey anlamaz
Ne aşığım ne düşte
Gözlerim ağlamaz
Yalnız kendini düşünür yüreğim
Çarpar boş yere
Merhaba,
Beni bulan Sayın Bay ya da Sayın Bayan,
Üzgünüm!
Anlatacak çok şeyim yok.
Biraz gülebilir, bazen de ağlayabilir,
Çokça da anlamsız bulabilirsiniz.
Saçları ağarmış İstanbul'un
Tuz basılmış bağırlarına yolunun
Yine de eritilememiş soğukluğu yokluğunun.
Mezara girmeden tabuta girdim ben,
Dua olmadan kabire girdim ben.
Sen yakmadın da, gördüm ben cehennem.
Yine kalbin kırıldı,
Bak kaç gece var geride.
Unut artık olanları,
Kimler vurmuş, kimler kaçmış.
Sözleri seslendiren adam,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!