Mecazi aşktır,
Yaşadığımız.
Bir Yunus Emre bulun bana,
Yahut Mevlana.
Söylenecek gazellerim var,
İnsan-ı kamil olmak adına.
Korkuyorum içimden sana bakmaya.
Tozlu ve paslı mı çıkarsın karşıma.
Yoksa çiçekler açmış, bahar kokarak mı?
Bandrol vurmuşlar herkese,
Kaset çıkarmak farz olmuş,
Podyumlarda yürüyemeyenler,
Meğer adam olmuyormuş.
Varsın herkes şarkıcı olsun.
-Limoncuuuu! !
Dedi çığlık çığlığa.
Son yediği lokma takılmasaydı boğazına,
Daha çok satacaktı o gün; pazar curcuna...
Güzellerden birisini gördü bir anda,
Ben bu hayatı kendim seçmedim ama insanlar benimmiş gibi baktılar ona yanarım.
Beni bırakıp da gitmeyin,
Otobüsleri bana tercih etmeyin.
Beni bırakışınızda saklı gözyaşlarım.
Çektiniz mi kapıyı sanki pimi kulbuna bağlıymış gibi
Kuğu süzüldü,bembeyaz ahengi ardında,
Camdaki buğu süzüldü,bembeyaz yüzüm karşımda.
Kuğu ardında dalgalar bıraktı,
Buğu ıslak ellerimi.
Suda kuğu kendini gördü,
Ben buğuda kendimi gördüm.
İlerlemeli ilişkiler bir fındık kadar.
Kimi taze kimi çifte kavrulmuş...
Varsın bizimki fındık kabuğu kadar
Atsın adımlarını.
Dikkat edelim yeri gelip çıtırdamasın,
Kırılmasın.
Duyduğum o masalı
Bir daha anlat bana
Gece uykularım kaçıyor
Ben kovalıyorum
Senin sesin olmadan
Rüyaya dalamıyorum
Bir kaç çimen tanesi
Dolanmış şapkamın içine
Bildim bileli
Ondan beri aşk uzak bize
Kadehler çarptı beni
Ellerini öpmek için koşa koşa geldim sana.
O öpülesi ellerin için...
Etten kemikten ibaret olsalar bile,
Ölümsüzler.
O yüzden koşa koşa geldim,
Ellerini öpmek için.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!