Sözlerim bulut kokuyor bu aralar,
Gözlerim ateş dolu dolu.
Arada sendeliyorum,
Küçük bir kasabaya iki tane güneş doğmuş.
Minik kedicik ikisine de gülümsemiş.
Zamanlar geçmiş,
Birinin sıcaklığı daha bir ısıtmış yüreğini.
Kürkü de direnemeyince soğuğa; teslim etmiş kendini ona.
İşin garibi güneşlerden hiç biri diğerini söndürmeye çalışmamış.
Ölürcesine, taparcasına değil
Bir başka seviyorum seni.
Mahşerde dahi gelsem,bulsam seni
Anlatama içimdeki alevi
Cehennem tırnağı bile olamaz!
Birbirine aşık iki şehirdi gözlerim,
Asla birbirini göremeyen.
Birbirine uzak iki şehir miydi bakışmaları sevgililerin,
Asla birbirini sevemeyen?
Olmayan bir sevgilinin hayali miydi yakınlığı gözlerimin?
Asla şehirleşemeyen.
Güzelliğin aslında bir hikaye..
Her sayfasında ayrı bir makyaj malzemesi..
Kininde ruj lekesi
Kinine oje damlamış..
Kinine kına yakılmış..
Ağıtlar gibi..
Neden aşklarım çıkmaz?
Neden hasretler bana uzak durmaz?
Neden fallarım çıkmaz?
Bir fincanaa sığan sevdalar
Neden bana uğramaz?
Doluyor içim, kadehler gibi.
İçimde sarhoşluk nidaları,
Başım dönüyor, delikanlılık çağları.
İsmini sayıklıyorum,
Yoğun bakımda, serum şişesi...
Serum damladıkça, ismin akıyor damarlarıma.
İnsanları muma benzetirsek,hiç de yanılmış olmayız…
Mumun fitilini başkaları ateşler,
insanın başını başka etkenler ateşler.
Mum yandıkça küçülür; insanlar yaşlandıkça…
Mum küçülerek yok olur,insanlar ise yaşlanarak.
En önemlisi şudur ki; mumun ayakta kalma sebebi kendisidir; insanın da…
Okullar sultan yetiştirse,
Çocuklar saray saray büyüse.
Herkesin tahtı olsa,
Yeni ülkeler fethetse.
Zenginlikten söz açıldı mı,
Ellerini öpmek için koşa koşa geldim sana.
O öpülesi ellerin için...
Etten kemikten ibaret olsalar bile,
Ölümsüzler.
O yüzden koşa koşa geldim,
Ellerini öpmek için.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!