Esat’la Görülecek Hesabım Var:

Esat'la görülecek hesabım var

Suriye'nin, 22 Haziran 2012 tarihinde uluslararası hava sahasında düşürdüğünü iddia ettiği, hava kuvvetleri komutanlığımıza ait uçaktaki pilotlarımız hava pilot yüzbaşı Gökhan Ertan'la hava pilot teğmen Hasan Hüseyin Aksoy'un cenazelerinin bulunduğu yer tesbit edildi. Şehit pilotların naaşlarının çıkartılması için çalışma başlatıldı. Türk uçağının pilotlarının aranması çalışmaları 12. gününde sonuç verdi. Bölgeye giden Nautilus isimli arama gemisi, pilotlar yüzbaşı Gökhan Ertan ve teğmen Hasan Hüseyin Aksoy'un yerlerinin 1.260 metre derinlikte olduğunu tesbit etti.
Şehit pilotların bulunması, genelkurmay başkanlığının internet sitesinden şöyle duyuruldu:
“22 Haziran 2012 tarihinde, Doğu Akdeniz'de, uluslararası hava sahasında, Suriye tarafından düşürülen hava kuvvetleri komutanlığımıza ait RF-4 uçağının enkazının ve pilotlarının bulunması maksadıyla sürdürülen çalışmalarda; pilotlarımız hava pilot yüzbaşı Gökhan Ertan ve hava pilot teğmen Hasan Hüseyin Aksoy'un naaşları deniz dibinde tesbit edilmiş ve naaşların gemiye alınması çalışması devam etmektedir. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına ve silah arkadaşlarına başsağlığı dileriz.”
Ben de, pilotlarımız hava pilot yüzbaşı Gökhan Ertan'la hava pilot teğmen Hasan Hüseyin Aksoy'a Allah'tan rahmet niyaz ediyor, kederli ailelerine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.
Eğer Suriye'nin iddia ettiği gibi uçağımız Beşar Esat yönetimi tarafından düşürülmüşse, Esat'tan bunun hesabı mutlaka sorulmalı ve sorulacaktır da... Bu konuda yazdığım bir şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Görülecek hesabım ver

Yüzbaşı Ertan'la teğmen Aksoy'a
Tetiği çekenler hesap verecek
Tuzak kurmuş köpek soyu Ak Soy'a
Kurşunu sıkanlar hesap verecek

Yirm'iki Haziran hava bulandı
Şam'ın başı döndü aklı sulandı
Eğitim amaçlı uçak dolandı
Yan gözle bakanlar hesap verecek

Olmadı olamaz Türk'ü korkutan
Belli çağırdığı türkü korkudan
Ayırın gerçekle düşü uykudan
Fitneyi ekenler hesap verecek

Sinirimi sınıyorsa sınırda
İflah olmaz onda edep onur da
Gül kurusa gül yerine konur da
Dikeni dikenler hesap verecek

Hatayı işleyip kusur saymazsa
Ebadı tutmazsa çapı uymazsa
Eğer ki söylenen sözü duymazsa
Kervanı çekenler hesap verecek

Havaya kalkılıp inilmiyorsa
Dalayan kudurmuş yenilmiyorsa
Eti her ne kadar yenilmiyorsa
Dumanı çökenler hesap verecek

Cami duvarına fazla yanaşsa
Vebal benden gider çizmeyi aşsa
Velhasıl putlaşmış ruhsuz bir taşsa
Kalıbı dökenler hesap verecek

Beşar Esat devran sürdü beleşten
Hınzırca beslendi her türlü leşten
Dünya kurtulmazsa bu keşmekeşten
Yüreği yakanlar hesap verecek

Ya ölü yakalan yahut da diri
Yüzüne yansımış kalbinin kiri
Perde gerisinde Putin'dir piri
Bataklık kokanlar hesap verecek

Fikri sorulursa Gözükara'ya
Diklenmek nasılmış gör Ankara'ya
Köksüzlüğü kök saldırmam karaya
Urbanı dikenler hesap verecek

Çark-ı Devran (sy. 164)