Öyle diyorlardı senin için
Ben görmesem bile ela imiş
Yani gözlerin
elleri vardır gecelerin
elleri
karanlığın en kuytu köşelerine uzanan
gözleri vardır gecelerin
gözleri
yıldızlara bakıp uykuya dalan
çekirdek kabuklarının da bir gururu vardır
ayak altı olmak istemez tuzlu ruhları
güneşin gözüne girer ay çiçekleri
mezar başındaki
hayrat malı çeşmesinden su içen dudaklarım
ağlayacak açılınca gözlerimin paslı kepenkleri
dokunacak tenime nasırlı ellerin biliyorum
her akşam biz yine indirecektik güneşi
sizin o ağzınızda çiğnediğiniz nane kokulu yapışkan laneti
çözmek istiyorum ayaklarımdan
dokunmak istiyorum kaldırımlara
artık dünyaya bir daha gelmeyeceğim
çünkü dünya yeterince kirlendi
artık bir daha yağmurun altında balık tutmayacağım
zamanında çok can çekişmişti köle şimdi onu hiç tanımadığı bir adam sırtında taşıyor hamalın sırtındaki köle ölmüş hamalın sırtında taşıdığı toprağa gömülmüş ve şimdi o hamalın sırtında çiçekler açıyor ağlayanları beliriyor bayram sabahlarında şeker emiyor toprağın suyunu içer gibi sanki bir cenaze aracıymış gibi sırtında taşıyor köleyi etrafında şarap içenler beliriyor hamal üzerine alınıyor şehrin bütün varoşlarını zamanında çok ölü taşımıştı hamal şimdi onu hiç tanımadığı adamlar gözyaşlarıyla karşılıyor hamalın sırtındaki köle çürümüş hamalın sırtında taşıdığı gübreye gömülmüş ve şimdi o hamalın sırtında sinekler vızıldıyor ağlayanları beliriyor bayram sabahlarında tütün sarıyor memleketinin arka sokaklarını sayar gibi
hani elma soyarız ya
utanır mı acaba?
hani su içeriz ya
boğulur muyuz?
Hayatın silgisi olsaydı
Hangi sayfasını kopartmazdım ki
Kimleri silmezdim ki bu dünyadan
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Eren hayırlı uğurlu ve bol okurlu olsun kitabınız