Elbistan Ağıtları isimli büyük boy, iki cilt, sekiz yüz kırk sayfadan oluşan eser, Elbistan coğrafyasında yaşanmış acıların, elemlerin, feryâd u figanların, kederlerin kitaba bürünmüş şeklidir.
Seferberlikte yaşanmış acıların bölge insanını nasıl etkilediğinden tutun da, gençliğinin baharında kara toprağa giren delikanlıların, genç kızların iniltilerini siz de yüreğinizde hissedeceksiniz. “Zulm ile abat olanın akıbeti berbat olur” gerçeğine rağmen, hem zalime, hem de mazluma yakılan ağıtları yan yana ve bir arada bulacaksınız.
Geçmişte yaşananlara yakılan ağıtların aynı zamanda tarihe şahitlik etme mesabesinde olmasının yanı sıra bu konuda Türk edebiyatı açısından ne denli kıymetli bir hazineye de sahip olduğumuzun vesikasını eseri okuyunca göreceksiniz.
Nüfus oranına göre, şair sayısının oldukça yoğun olduğu Elbistan coğrafyasında, yaşadığı dönemin dışına taşınamamış usta şairleri tanıyarak eserlerini okuyacaksınız. Bu bakımdan, bu topraklarda yaşanılan acıların çokluğundan kaynaklanan ağıtların, halk edebiyatımıza kattığı zenginliği beraberce göreceğiz.
Geçmişin imbiğinden süzülerek bize kadar ulaşan bu ağıtlar;
Kendi insanımızın hayata bakışının yanı sıra bir duruşun seslendirilmesidir...
Umumi ıstıraplarımıza, içtimai yaralarımıza vurulmuş bir neşterdir...
Kayıpları unutmamanın, ölüleri diri tutmanın yoludur; vefa örneğidir...
Tüm acı ve dertleri tecessüm ettiren bir çığlıktır, haykırıştır...
Acıları unutma, hafifletme aracıdır bazen...
Bir destek arayışıdır, acılı insanlar için...
Geçmişlerimizi hayırla yâd etmenin, yaşayanlara karşı görevlerin hakkıyla yerine getirilmesinin vesilesidir...
Toplumun sıkıntılarını; eğilim, yönelim ve ilgi alanlarını aksettiren bir aynadır...
İyilikle kötülüğün, güzellikle çirkinliğin ayırımıdır...
Maşerî vicdanda iz bırakmış olay ve şahısların efkar-ı umumiyede yaşa(tıl) masıdır...
Tarihe düşülen kayıttır...
Dilin, kültürün tespitidir...
Sessiz feryadıdır toplumların...
Dostluğu, dayanışmayı, kardeşliği pekiştiren, perçinleyen bir bağdır...
Dertleriyle dertlenmektir hem-cinslerimizin...
Sonunda ummana dönüşen sımsıcak, içten gözyaşıdır...
Mazlumların sesi, zalimlere-zulme lanettir...
Ferdî ve içtimai dertlerimizin hece hece, mısra mısra satırlara dökülmesi; gergef misali nakış nakış işlenmesidir...
Yürek yangınını söndüren bir esintidir...
Sevgi paylaşımıdır...
Hayatı anlamlı kılma gayretidir kısacası...
Asırlardır acı ve sıkıntılarla boğuşagelmiş; zengin tarihi, kültürü, dili, folkloru, geleneği ile insanlarının duygu yoğunluklu yaşadığı, şiir koklanıp şiir solunan bir çevrede, Elbistanımızda, beşerî hisleri en kesif şekilde harekete geçiren bu olgular karşısında türün güzel örnekleri verilmiştir.
Bu eserde, işte bunlar bir araya getirilmiştir.
Derlemeye alınan şiirlerin ağıt niteliği taşıması, Elbistanlı şairlere ait, Elbistan ve Elbistanlılarla bağlantılı olması yeterli görülmüştür. Bu meyanda, zaman zaman, –eskiden Elbistanın nahiyeleri olan– Afşin, Ekinözü ve Nurhaklı şairlerin şiirlerine de yer verilmiştir.
ELBİSTAN AĞITLARI
Elbistan’da ağıt olmuş acıyı
Ceyhan suyu ile akarken buldum
Hançer yarasından beter sancıyı
Şükrün iğnesiyle dikerken buldum
Benli Hatun Şah İsmail olayı
Hüzün hüküm sürmüş bundan dolayı
Ağıtlara figür olmuş halayı
Türkü söyleyerek çekerken buldum
Kabuk bağlamayan kanar yaralar
Acısı dinmeyen derdi aralar
Kaç yüzyıl gözyaşı dökmüş buralar
Kader gergefini sökerken buldum
Söylenen ağıtla geçmişe daldım
Çekilen acıdan dersimi aldım
Çok zaman yazarken şaşırıp kaldım
Ben beni gözyaşı dökerken buldum
Çok elleri koyunlarda koymuşlar
Öfke ile nice cana kıymışlar
Yol bağlayıp yolcuları soymuşlar
Masumun kolunu bükerken buldum
Döneler Döndüler Dursun Durmuşlar
Nice güzelliğe tuzak kurmuşlar
Bir çuval un için adam vurmuşlar
Eşkıya dişini sökerken buldum
Darbı mesel “buyuranlar yorulmaz”
Kargaşada hatır gönül sorulmaz
Yaslı iken düğün dernek kurulmaz
Sararmış bir resme bakarken buldum
Baş bağlanıp ele kına yakarken
Baş edilmez sarı seller akarken
Bu felaket evi barkı yıkarken
Feryatlar göklere çıkarken buldum
Gülünür mü kara talih gülmeden
Huzur gelmez hakkaniyet gelmeden
Yaktık yıktık Elbistan’ı bilmeden
Yürek kebap olup kokarken buldum
Bu coğrafya yazdan fazla kış gördü
Murat etti hayal etti düş gördü
Himmet eden yürekleri taş gördü
Çoğunu ateşi yakarken buldum
Çepeçevre çevreleyen dağlar oy
Bülbül konmaz gazel olan bağlar oy
Kaç asırdır Elbistanlım ağlar oy
Gam yüklü kervanı çekerken buldum
Elemi kederi ağıt anlatır
Hikâye edilir söz hatırlatır
Yazdı Gözükara’m hep satır satır
Hüznü dane dane ekerken buldum
Bu arada; nesir/düzyazı olmalarına rağmen, Bahaattin Karakoç tarafından, Ahmet Çıtakın ölümü üzerine yayımlanmış “Bir ağıt gibi” ve Poyraz Poyrazoğluna ait “Ceyhana ağıt” başlıklı iki yazı da alınmıştır.
Ağıtlar, şairlerinin soyadlarına göre tasnif edilmiş; soyadı olmayan şairlerinkiler şairlerinin isimlerine, şairi tespit edilemeyenler ise yakıldığı kişi veya olaya göre sıralanmıştır.
Tespit edilebildiği kadarıyla ağıtların hikâyeleri aktarıldığı gibi bazı şairlerin kısa biyografilerine de yer verilmiştir.
Eserin kaynakları; bizzat şairlerinden ve ilk ağızdan derlenenler dışında, yayımlanmış şiir kitapları ve Elbistan-Maraş gazete-mecmuaları ile internet siteleridir.
Ulaşma imkânı bulunulabilen şairlerden şiirlerinin yayımlanması konusunda gerekli izin alınmıştır.
Bir kısmı hiç yayımlanmamış, bir kısmı ise gazete-dergi sayfalarında kalmış şiirler tesbit edilerek ilk kez bir araya getirilmiştir.
Derlemeyi yapan Mehmet Gözükara ile Ömer Hakan Özalp, şiirlerine yer verdikleri tüm şairlere şükranlarını arz ederken; ölenlerine rahmet, yaşayanlarına sağlık, başarı ve mutluluklar dilemektedirler.
Son olarak derleyici olarak bizlerin, hemşehrilerimizden bir de isteğimiz bulunmaktadır:
“Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır, gerçeğinden yola çıkarak, derlemediğimiz her değer, ulaşamadığımız her kaynak bizim için bir kayıp demektir. Bu şuurdan hareketle, tüm gayretlerimize rağmen erişemediğimiz veya tespit edemediğimiz ağıtlar için hemşerilerimizin himmetlerini bekliyoruz. Yeni tespitlerimizi, yeterli sayıya ulaşması durumunda üçüncü bir ciltte toplama düşüncesindeyiz. Bu konuda yandımcı olmak isteyenler için iletişim bilgilerimiz aşağıdadır.”
iletişim
Mehmet Gözükara 0535 372 37 53
Mehmet GözükaraKayıt Tarihi : 20.7.2011 22:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yüreğinizin sesini mükemmel yansıtmış sınız
Duygular berrak ve satır geçişleri mükemmel
ve yürek sesi özgürce dizelere dökülmüş,
kutlarım.Mutluluk ve sağlık dileklerimle...
Selam ve saygılar...
TÜM YORUMLAR (7)