Bedenin Fısıltısı, Ruhun Yankısı
Tenim üşür, bir dokunuş arar,
Parmak uçlarımda bir boşluk,
Gözlerim, görmediği bir yüzün izini sürer,
Nefesim, bir başka nefese karışmak ister.
gerçek nedir?
düşünce nedir?
göründüğü gibi midir hayat?
içsel bir yolculuğa mı çıktım?
ifade sürecinde miyim?
kimseden kopya çekmeden
NİHALİ TARZ’DA VEDA ŞİİRİ
(Bir Kapının Aralık Kalışının Hikâyesi)
I. ÇIKMAMAN İÇİN DİRENİŞ
Sekinetin Gölgesinde
(Sukünet içerisinde sakin ve suskun olmak)
İki ruhun suskun dansı bu,
Gölgeler içinde saklı sırlar var.
Ey gönlümün mahpusu, sessiz bir ıssızlıkta,
Tazallümle dolu bu hüzün harabesinde,
Mazlime kalbim, ellerinde esir bir kuş,
Kırık kanatlarıyla uçmayı beklerken.
Zulmün soğuk rüzgârı eser tenimde,
ŞİZOFRENİK YALNIZLIĞIM
(Arafta Yananlar Risalesi – I)
Ben bir sedir ağacıyım —
göğe yaslanmış, yere kırgın,
"Yandığım Gün Üzülmedim...
Çünkü Zaten Yanıyordum"
– Beyza’nın Sessiz Çığlığına Şiirli Bir Ağıt –
Yüzümde iz vardı.
KIYIDAKİ DERVİŞ RİSALESİ
Mukaddime
Bu risale, denizin kenarında yıkılmış bir ruhun, kendi cehenneminde yanarken bile Hak’tan ümidi kesmeyen bir adamın hikâyesidir.
Kalbim her atışında
Bir harfini fısıldar adının.
Dünya döner, gece biter…
Ama ben hep sen diye yanarım.
“Seni Kaybetmek Değil, Hiç Sahip Olamamak Yaktı”
Seni kaybetmedim Nihal.
Çünkü hiç sahip olamadım.
O yüzden
bu kadar çok içim yandı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!