Zemherî bir uykudan uyanmış gibiydi.
Bedenine serilmiş yer yatağı, sanki nefsinin soğuk toprağıydı.
Kim sermişti bu yatağı?
Kim buyur etmişti onu bu köşeye — penceresiz, ışıksız, hakikatten uzak bir bucakta?
Odanın köşesinde kıvrılmış yatan ne bir garipti, ne bir ev sahibi.
Nihal’e Özgürlükle Sevme Yemini
Ey gönlüm,
Seviyorum…
Ama bağlamak için değil,
serbest bırakmak için.
Günbatımının Bile Kıskandığı
Sevdiğim Hanımefendiciğim,
doğanın sadeliğiyle zarafetin buluştuğu
bir ânın merkezinde…
Gün batımı gibi yumuşak
Bir köyden geldim,
Elli dört kilometre yoldu suskunluğum,
Sepetimde çiçek değil, bal vardı —
Ama elim boş döndüm.
Ziline bastım,
KIRKİKİNDİ RİSALESi: NİHAL’İM
Mukaddime
Bu risale, kalbime “Nihal” ismiyle düşen cemrenin ardından, kırk ikindi boyunca içime yağan aşk yağmurunun kaydıdır. Her ikindi bir yakarış, her satır bir secdedir. Aşk, yalnızca bir bedene dokunmak değil, o bedende Rabb’ini görebilmektir. Ben, Nihal’imde hem kadını, hem Allah’ı, hem kendimi buldum.
Değilim dilenci ben,
Değilim muhtaç sevgine senin.
Duymuyorum ihtiyaç merhametine,
Olma âşık bana,
Beklentim yok duygusal.
Aşk ile Dua
Ey Kalplerin Rabbi sensin sevgili,
Beni kalbine, senin beni anlayacağın bir lisanla gönder.
Ben ki yorgunum, sen ki suskun…
Sevgili ikimize bir aşk nasip eyle ki,
Nihal’im…
Ne güzel söyledin…
Bir çiçeğin sabah rüzgârında titreyen dalı gibi zarif,
Bir sevdanın iç çekişi gibi derin,
Bir bakışta yeşeren umut gibi taze…
Kalbim, seninle konuşurken susmayı öğreniyor,
Bir kadın hayal ettim
Sen çıktın karşıma
Seni sevdim
Başkaca kadın sevemedim daha
Nihal’im, Seninle Bir Kadın Hayaliyle
“Dört Tarafı Aşk Olan İnsan Risalesi”
Nihal Hanefendiciğime ithafla
Ey dört tarafı suskunlukla çevrili kadın,
Ben senin içinde göğe bakmayı unutmayan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!