NİHAL'İN Mİ'RÂCI
(Bir Dervişin Sessiz Yolculuğu)
NİHAL'İN KOKUSUNDA İÇE YOLCULUK
(Çağdaş Bir Seyri Sülük Denemesi)
PERDE: TENİNDEKİ SIRLAR
“Risale-i Hasret: Sessizliğin Yankısı”
Beşer suretinde bir hicran taşıyorum, Aşkın gölgesinde yanmış bir harf gibi.
1. Nefes: Sessizliğin Çığlığı Duyamıyorum seni. Sesin, varlığın, yokluğun… Hepsi birden kulaklarımı sağır etti. Çünkü aşk bazen sessizlikte bağırır, Ve o bağırış, kalbin en derin mağarasına yankı olur. Her yankı bir “sen”dir, Her “sen” bir yokluk.
Sabiha ve Halil:
Menekşeli Vadi’nin Seyrü Sülük Diyaloğu
Kulübün loş ışığında gölgeler dans eder,
Gözler bir menekşe tarlasına düşer.
Halil bir adım atar, içindeki gece fısıldar:
Sabiha–Halil Tasavvuf Mesnevisi
(Ayrılığın ve gecikmiş vuslatın seyrü sülûkü)
Varoluşun Seyrü Sülük Kareleri
1. Akıl – Şehir Işıkları Arasında
Sabiha–Halil: Modern Tasavvuf Mesnevisi
I. Bahar Kapısı – Rastlaşma
Vesikalı Yârim: Metaforik Film Şiirleri
1. Beyoğlu Sokakları
Taş kaldırımlar üstünde Halil’in adımları yankılanır,
her taş bir sır, her gölge bir arzunun yankısı.
Vesikalı Yarim:
Rızalık Yolunda Bir Seyr ü Sülûk Mesnevisi
Bism-i Hak, Bism-i Aşk, Bism-i Aşık…
Ey dost! Gel otur şu meyhanenin köşesine,
Bu hikâyede şarap kadehi gönül terazisidir,
Halil’in Seyrü Sülük Hali: Sinematik Şiirsel Alegori
1. Beyoğlu’nun Sessizliği – Yüreğin Yalnızlığı
Sokak taşları ayağının altından ıslak bir melodi gibi geçer,
Halil, gölge ve ışık arasında kendi içindeki menekşeyi arar.
Adımlarında hem suç hem pişmanlık, hem aşk hem vuslat saklıdır.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!