SESSİZLİĞİN SESİ
Suskunlukta bir çığlık gizlidir derinlerde
Gözlerin anlatır her sözü, kalbin derin kederde
Yetmez bazen duyguları anlatmak Kelimelerle
Sessizlik konuşur, her bakışta sırların ötesinde
Sigaramın dumanında sen ateşi ben
Bir hayal gibi sessizce bitip giden
Yakan sen kül olup savrulan ben
Acın baki gerisi dumanla çıkıp giden
Bir şiir gibisin Ankara, serin akşamlarında
Tarihi suskunluk saklar eski sokaklarında
Kocatepe gölgesinde uyanırsın ezanla
Her adımda bir anı bir destan her taşında
Eş dost akraba bir arada yaşardık
Oğul baba ocağına sığmıyor şimdi
Herkesin türlü derdine koşardık
Kimse hatırını sormuyor şimdi
Evler ahşaptı kışları olur soğuk
Kimsesiz uyurlar kaldırım taşlarında
Dilsiz bekçilerimizdir onlar sokaklarda
Ümitle bakarlar bu sıcakta bir tas suya
Bir parça ekmek bırak dua ederler sana
Dilimde cümle yok, yüreğim konuşur,
Gözümde biriken yaş, içimde dolaşır.
Sustum ki duysun dünya sessizliğimi,
Susarak anlatacağım en derin şiirimi
Geceler bilir en çok neye sustuğumu,
Bir gün görmesem delirirdim,
Kadir kıymet bilmedin, vefasız.
Bu canı yoluna sermiştim,
Kadir kıymet bilmedin, vefasız.
Ya rabbim, sesimizi işit, kurudu gözümüzde yaş,
Toprak kavruldu el açıyoruz feryat etti her ağaç.
Bir damla rahmetin yokluğunda öksüz kaldı dağ taş,
Sen affet nefsimizi, kuraklıktan aldı bizi bir telaş
Ya rabbim, kıtlık sardı ovasını merasını köyümüzün,
Yaşamak bu değil yalnızlık var kalabalıkta
Gün geçtikçe yabancı oluyor insan insana
Bir yürek bulamazsın yaslanacağın omzuna
Yaşamak bu değil beton duvarlar arasında
Sabah serin, çiğ damlar ota,
Kuzular meleşir karşı yamaçta
Çiğdem uyanır güne ilkbaharla
Yaylada bahar, düş gibi başlar.
Kekik sarar her bir yeşili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!