Saat üç buçuk, gece yarısı sükûtu,
Karanlıkta başladı bir kabus yolu.
Kim bilirdi ki böylesi hazin sonu
Alevler değil umutların yok oluşu
Dağlar dertli, yollar uzun,
Siper olmuş her bir sözün
Yiğit doğar yiğittir özün
Namerde korkudur Köroğlu!
Atı Kırat, bakışları kor saçar
Kükredi Köroğlu: “Zamanı geldi!
Zulmün kökü kurusun, devran döndü,”
Kır at şahlandı, dağ taş gerildi,
Yiğitler saf tuttu, gün bu gündü.
Haber uçtu: koca “Dağlar inledi
Yandım ben, sessiz gecelerde,
Alev, alev düştün hayallerime
Her kor parçasında adın gizli,
Söndüm belki ama küllerimde sen.
Geçmedi zaman, durdu sen gidince,
Ya rabbim rahmetinle serinlet kuruyan toprağı,
Küllerden doğsun yeniden her ağacın yaprağı.
Nasip et dereye suyu Kuşa yuvayı çiçeğe baharı
Affet bizi koruyamadık biz bu cennet vatanı
Bir dalda umut kalsın, bir kökte yeniden can,
Selam olsun toprağa düşen her bir yüreğe,
Ay yıldız nede yakışmış kefensiz gövdelere.
Şehadetle gülümseyen o son tebessümlere
Selam olsun vatan için can veren yiğitlere
Yandım bir güzele, sitemle bakardı,
Suskun dururdu ama içten yakardı.
Köyün çamurlu yolu bile anlardı,
Gönlümün kara yazısıydın sen…
Buralar senle güzeldi en çokta
Kahkahaların yankıydı sokaklarda.
Bir çiçek gibi açardı her yaprakta
Sensiz rüzgârın bile tadı yoktu aslında.
Senle bahar erken gelirdi bu şehre,
Sensiz zamanlar çok zor geçiyor,
Dakikalar saat misali uzuyor.
Geceler hep seni susarak anıyor.
Sensiz zamanlar çok zor geçiyor,
Bir bakışın yetti, bin kelime sustu,
Kalbimle konuştun, dilin bile yoktu.
Ne gelebildim nede senden gidebildim
Sessizdi aşkım, ama içimde hep kıyamet.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!