Ne zaman gözlerimi kapatsam,
Dörtdivan’ın yollarına düşer aklım.
Bir söğüt ağacı hatırlar beni hâlâ,
Gölgesinde uyuduğum yaz günleleri ni
Çobanlık yaparken kurduğum hayallerim
Dörtdivan ayazdı o yıllarda,
Senin yürüdüğün patika hep bahar
Gözlerin sanki dağın gölgesinde doğar
Sen yoksan güneş tenimi yakar
Bayır taşlarında gizli bir duam,
Bir gün görmesem deli olurum deli
Üzmesen artık seni seven şu kalbimi
Ettiğin sitemlerin ne zamanı nede yeri
Baharımı kışa çevirme çok seviyorum seni
Sözlerin, kurşundan da beter…
Yaşattın hep gözyaşı ve keder.
Mateme büründüm, ettin heder…
Sayende oldum derbeder.
Yorgun gönlümde fırtınalar eser
Bir umut arar, bir huzur ister
Sensiz geceler bana olur keder
Dermanım ol ne olursun gel
Kadılar Mahallesi yakın çarşıya
Çavuşlar Mahallesi bakar karşıya
Kargı bayramlar da şenlenir yollar,
Seyitali ler’ de yeşerir, umutlar
Bayramlar Mahallesi’ni ayıran ağalar
Çam kokusu sinmiş çocukluğuma,
Karşı dağlar yoldaş olur rüyama.
Bir kuş uçar içimde her sabah,
Hasretle dönerim Dörtdivan’a.
Güneş başka doğar yaylalarında,
Doksanlı yıllarda çok göç verdi
Yatağı yorganı saran gurbete gitti
Bir anda nüfusu pek aza düştü
Dörtdivan, a acı hüzün çöktü
Kibirle yürüdüğün bu yollardan,
Kimler geldi geçti, cana doyamadan.
Kim ne götürdü ki mal varlığından?
Olmaz teninde kefenden başka urban.
Eskiden mi güzeldi biz mi kanaat ederdik
Bir siyah önlüğü tam beş yıl giyerdik
Elimizde odunla her gün okula gelirdik
Biz küslük bilmez her güne gülümserdik




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!