Kalbini kaybetmiş insan,
Yıldızları da göremez artık.
Gök karanlıktır onun için,
Ve aynalar hep düşmandır.
Ey Tanrım,
BÖLÜM 15 – SESSİZLİĞİN İÇİNDEKİ ÇIĞLIK
Gecenin koynunda saklı kalan,
Duyulmayan çığlıklar vardır.
Sessizlik denilen o derin boşlukta,
Yankılanır yitik bir sevda…
Karanlık çöktüğünde etrafı,
Sessizliğin içinde sorular çoğalır.
Var mıyım gerçekten, yoksa bir hayal mi,
Bu hayatın içinde yalnız bir yansıma mı?
Sessizlik sarar her yanı,
Sözler artık gereksiz, anlamsız.
Ruhun fısıltısı duyulur,
Derin bir huzur çöker yavaş yavaş.
Sessizliğin kucağında,
Zamanın izleri silinir.
Her yankı bir anıya dönüşür,
Ve ruh, huzurla dolup taşar.
Ve sessizlikte yaşamak,
Bir sonsuzluk anıdır aslında.
Dünyanın gürültüsünden uzak,
Ruhun kendisiyle buluştuğu an.
Doğanistan: Sevda Güncesi
Ben baktım dünyaya, ama gözlerim sana takıldı;
her ışık, her gölge, senin siluetine dönüştü.
Gözlerimle konuştum, dudaklarım suskun,
Sevdam
Sen gözlerimde büyüttüğüm Anadolu gibisin
Gönlümün hasret tellerinden
Adına şiirler yazıyorum
Sevdam
Kıymet mi kaldı?
Sen sandın ki geç kalan kaybeder,
Ben sandım ki sevda sabreder.
Oysa aşk dediğin şey,
Ne zaman biterse başlar yeniden.
Bir dua gibi başlamıştık biz,
ağzımda senin adın,
kalbimde senin niyetin vardı.
Her sabah sana uyandım,
her gece seni yatırdım gözlerimin en derin yerine.
Bir aşk değil bu;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!