Bugün karıştırdım çekmeceleri
O, çok sevdiğin tokanı buldum
Arasında saçının bir teli
Öylece oturup izledim
Epey oldu sesin sesime değmeyeli
Özledim;
Ah derin bakışını;
Merhametle öptüğüm
Sefaletin resmi ile çekilen
Mutluluk pozları gördüm..
Sen giderken, çok şey gidiyordu
Üç fidan, darağacı'na yürüyordu
Cemal Süreya, sürgüne
Yılmaz Güney, firar ediyordu
Ahmed Arif, hasretten prangalar eskitiyordu
Nazım, mektubun'da Piraye'ye
Giderken yüzüme son bir kez
Dokunur gibi baktı
Nemli gözlerimi öper gibi
Titredi dudakları
Şiire emanetsin dedi; vasiyet eder gibi
Şiire mülteciyim o günden beri..
Şiir; bir çocuk
Şiiri; doğuran bir anne
Reklerin sultanı bir kelebek
Zelalinden bir tas su
Böyle bir şiir okumadım şimdiye dek..
Sen gideli, hiç birşeye dokunmadım
Hava yağmurlu, dışarda sonbahar
Hiç dışarı çıkmadım
Herşey yerli yerinde, ve kederli duruyorlar
Bir yudum içtiğin çay gibi
Öylece duruyorum cam kenarında
Ağıtları yüreğimize besteledik
Türkü yaptık
Şiir yazdık
O mavi, ölümsüz gülüşünüzü
Yüreğimize resimledik.
Telgrafın tellerine tünemiş serçeler
Boyları selvi kavak ağaçlar
Gök yüzü, ve hasat yerinde kadınlar
Sek sek oynayan çocuklar
Yaşlı kadınların dizinde fır dönüyor teşiler
Şiveli dudaklarda nazlı türküler
Öp gülüşümün, dudak kenarını
Nefesinde sakla
Tenime mühürle dudaklarını
Merhametle sarıl bana
Bir çay demle, türkü tadında
Ben şiir ısmarlarım sana..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!