Ey dersimin; engin dağları
Asi munzuru, sar sarmala,
Koru enginimi
Anası babası yolunu gözler
Kurban olam.
Sen devrimin ortasında şiir
Ben ise acemi şair
Seni yazsam özgürlük
Yazamasam esaret.
Dünya özlem ağacıdır
Gölgesine gülen ağaç, geceyi özlemekte
Gece çöker, kanar yaralar
Yürekten dökülür dudağa, kısık sesle bir türkü
Sessiz bir derinlik, yaprak susar
Bir eşkiya, gecenin mavisini öpüyor, günah işler gibi
Küçük bir kasabanın, tren garındayım
Ayrılığı biriktiren, hüzünlü bavullar
Evde öylece, ulu orta, bırakılmış anılar
Raylara dökülmüş sarı yapraklar
Eylül'ü gördüm, toparlanmış gidiyor
Ekimin habercisi bu sisli havalar
Sofrada yokluğun;
Bir sandalye boşluğu gibi
Sonbahar'da ne çok severim serçeleri
Gülüşün ortada duruyor
Ekmek kırıntısı gibi
Öpüp koyuyorum anlıma
Yağmurun bile; eşit yağmadığı
Bir coğrafyada
Anla; neden uzaklara derin baktığımı
İçimde yaşanmaz bir coğrafya
Eşitlik; tenimde, ruhumda, kirden rengi
Bir gün sana geleceğim demen gibi
Fesleğenim dedi; kadın
Şefkatle dokunursan
Mis kokularımla doğrurum seni
Tanrım, söz dedi adam
Teninden soyunsun terin
Damlasın yüreğimdeki saksıya
İki kelam, hal hatır sormayalı
Her yanım zulüm, kendime beterim
Sevmedin coğrafyamı, biliyorum
Emek bulunur, ekmek bulunmaz, zordur şartları
Sen oralarda, iyi misin
Gittiğin coğrafya nasıl, güzel mi?
Gözlerin coğrafyam
Bakışın yüreğimde özgürlük dövmesi
Kirpiklerin papatya falı
Dudakların çetin bir kışa inat
Baharı müjdeleyen berfin çiçeği
Dudak kenarın'dan öpsem
Göz yaşın üşümesin.
Saçların şiirin en güzeli,
Bakışın, coğrafyamın aydınlık kirlisi.
Boynunda sevdanın boncuk mavisi,
Yüreğinden öpsem, hayalinin en kırgın yerini..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!