Vazgeçme ahir-i devrandan
Ararsan bulursun dengini
Beyazı boyama katrandan
Bakarsan görürsün gerçeği
Dünyada bitmiyor sanrılar
Bakma öyle
Biliyor musun;
Bir çocuk ürkeliğindedir yüreğim.
Gök gürlese başımı yorganın altına saklarım.
Ev dinya wêran kirinê
Perîşanî li me qewimiye
Mirin emrê Xwedê ye
Agir ket hundurê dilê me
Deniz Gezmiş
Her yer derya her yer deniz olmuş
İdam sehpasına tebessüm etmiş
Bedenini teslim etmiş
Onurunu kaybetmemiş
Yüreği iki dudak arasında ezilmiş
Çocuklar öldürüldü, katledildi
Bizler sessiz, seyirci kaldık.
Tutun ki bayramı bayram tadında yaşadık…
Ve ya çocuk gülüşlerini örten bir kahkahayla bayramı kutladık.
Peki, masum çocuk cesetlerin üstüne basıp nasıl geçeceksiniz?
Onların ellerinde şekerleri alınmadı, canları alındı…
Beni sevginle öldürüyorsun
Sevgimi nefretmi sende ki; bilmiyorsun
Teraziye koyup aşkımı tartıyorsun
Sevgime değer biçilmez bilmiyorsun
Her resme yüzünü çizdim
Denizler sessiz
İmgeler derin bir kuyu kazar
Ve şiirler gözyaşı döker…
Gökyüzü karanlığa serilir
Denizler sessiz bir fırtına koparır
Hayat yolunda birini sevip seçeceksin
O yolda ölüm olsa bile vazgeçmeyeceksin
Eğer seviyorsan yüreğini ortaya koyacaksın
Ezip geçselerde
Yarin sevdasından dönmeyeceksin
Kim kiminle beli değil
Gördüğün mindere seril
Paranın kirine değil
İnsanın sıcağına egil.
Çalar milet görür
Deli gönül bir çirkine bağlandı
O gidince hayat arkasından ağladı
Akılsız başım yokluğuna yandı
Güzellikler bir çirkine gömüldü
Arkasından baktım ağladım
Kalemine yüreğine sağlık...