Çiçek açmış dağlarında
Umut vardır bağlarında
Sevgi ekmiş yanağında
Bahar gelmiş yaylasında
Kar yağıyor kar yağıyor
Dağ eteklerinde çiçekler dökülüyor yamacına
Yatak serer börtü böcek yuva yapar koynunda
Havası sert, insanı mert huzur kokan Ardahan’ım
Ardahan’ım Ardahan’ım bağrımda açan baharım
Kazı koyduk baskıya, soğuk içtik ayranı yayıkta
Göçebe kuşları gibiyiz her birimiz
Yuvasından, yurdundan ayrı düşmüş
Gurbet yolunda özlem çekmişiz
Yüz yıllar geçse de Ardahan'ı özleriz
Güzel Aze!
Gülüşü devrim yapan Aze..!
Yanağında çiçek çiçek bahar
Dudağında bir mühürdür aşk
Unutulmaz kırlangıç misali...
Hayatı dilediğince yaşa şeker tadında
Sar kollarını umuda boya yarınlarını
Hüznü, hasreti, özlemi sav başında
Her renkten aşka beze gönül kuşlarını
Çalmaya görsün kapını aşk
Sihir gibi, pat diye düşer içeri
Olu orta dağıtır yüreğini
Seyre dalarsın bıraktığı eseri
Baştan yazar kaderini
Soyundum aşka
Aşk ile yıkandım
Sonsuz cennetin
Kapılarını araladım
Aç gönül pencereni
Bazen insan yüreği kadar sever
Düşler büyütür içinde
Oraya bir yar çizer
Beyaz tuval üzerine
Acılarını sürer
Vuslatın sabırsız bekleyişidir
Varla yok arasında kalan aşk
Siyahla beyaz gibidir bazen
Yerin göğün arasında sır olur
Yaşamın sıcaklığını örter
Çoğu kez ölümün soğuk yüzüdür
ASLI'M
Hevesten ibaret sevdalar yalan
Sırtından vuran dost bildiğin yılan
Değişir zaman, değişir insan
Bir sen değişmesin bir sen Aslı'm
Kalemine yüreğine sağlık...