Hülyalı bakışları can alır
Güzelliği dünyaya yayılır
Gülüşü insanı kendinden alır
Ünü Bağdat'tan Fizan'a yayılır
Ardahan'ın güzeli Avşar kızı
Karanlığı bölen bir sabahın
gölgesinde aydınlanır gün
Ufkumda büyüyen, bir de üşüyen
çocukların
yüreğinde ki umut kıvılcımıyım ben
Mevsim ölüme susamış...
Yine aylardan Eylül/yine yaprak dökümü
Kadınların saçlarından bayrak yaptılar
Gökyüzünü yasa/mateme/siyaha boyadılar
Ah! Gözyaşları mercan, elmas ışıltılı kadınlar
AYNI YERDEN
Aynı yerden vuruldu kardeşlik.
Bugün bir Savaş bir Barış'ı vurdu;
Anadilden, (Gırmanci) şarkı dinliyor diye...
Şimdi yoksun/ama hep varsın
Yokluğuna dair yazamıyorum
Elim titrek/gözüm yaşlı/kalbim acılı
"Baba!" diyorum, bütün evren yankılanıyor
Senden, birtek senden ses çıkmıyor
Deniz Gezmiş
Her yer derya her yer deniz olmuş
İdam sehpasına tebessüm etmiş
Bedenini teslim etmiş
Onurunu kaybetmemiş
Yüreği iki dudak arasında ezilmiş
Çocuklar öldürüldü, katledildi
Bizler sessiz, seyirci kaldık.
Tutun ki bayramı bayram tadında yaşadık…
Ve ya çocuk gülüşlerini örten bir kahkahayla bayramı kutladık.
Peki, masum çocuk cesetlerin üstüne basıp nasıl geçeceksiniz?
Onların ellerinden şekerleri alınmadı, canları alındı…
Beni sevginle öldürüyorsun
Sevgimi nefretmi sende ki; bilmiyorsun
Teraziye koyup aşkımı tartıyorsun
Sevgime değer biçilmez bilmiyorsun
Her resme yüzünü çizdim
Denizler sessiz
İmgeler derin bir kuyu kazar
Ve şiirler gözyaşı döker…
Gökyüzü karanlığa serilir
Denizler sessiz bir fırtına koparır
Hayat yolunda birini sevip seçeceksin
O yolda ölüm olsa bile vazgeçmeyeceksin
Eğer seviyorsan yüreğini ortaya koyacaksın
Ezip geçselerde
Yarin sevdasından dönmeyeceksin
Kalemine yüreğine sağlık...