Adım şiir olsa,
Dize dize, hece hece,
Dilden dile söylensem...
Sevgiyi barındıran,
Umudu aşılayan,
Yüreklerde büyüsem...
Gözlerim üşüyordu
Bakmayın gözlerime, gözlerim kör eder sizi
Yüreğim üşüyordu
Değmeyin yüreğime, çocuklar orada can çekişiyordu
Düştüğüm karanlıktan yolumu arıyordum
ölüm gölgesinde saklanmış
pustun postuna sarılmış
Pusudaydı hainler
yol boyu dönüp
arkasına baktı belki de!
Günüm gecem karışır
Dün bugünle yarışır
Zoru gören sıvışır
Bırakıpta giden yar
Bırakıp terk eden yar
Adı yok bu şiirin tıpkı bendeki sen gibi
Ismarlama bir aşk değildi bendeki
Belki içime akıttığım bir damla gözyaşı
Belki dilimdeki yasaklı bir sevgi sözcüğü
Belki incinen, kırılan, ağrıyan yürek sızısı
Hepsinden ötesi kendime inkâr ettiğim sen
Dört yanım paramparça
dört yanım kara parça
Birinin karanlığı çökmüş
binlerin canı paramparça
Bir çocuk üşümüş/üzülmüş
İnsan,,
insanın üstünü örterdi
Üşüdüğünde
Enkaz altında ağlıyor insan
Ses veren yok şimdilerde
İnsan,,
Ah kadın ah!
Saçlarından asıldı;
Ağrılarından, yaralarından öptüğüm kadın!
İçim ürperdi / Afganlı Farkhunda'yı okuyunca
Düşünce tutsakları için, her yerde tuzaklar
ve barikatlar kurulur kalleşçe, kahpece...
Puşt puştu dost dostu iyi tanır.
Bilirsin keke;
Kalemine yüreğine sağlık...