Dışarıdan bakıldığında bir muamma...
İstesem de kalamam yanında.
Kurduğumuz hayallerin gerçekleşmesi
atomu parçalamaktan daha zormuş.
Zaman aleyhimize işledi.
Öyle bir yerdeyim ki
Kafam karmakarışık aşkın sokaklarında.
Aşkın kaç yüzü var?
Aşk beklemek miydi?
Belki beş belki on yıl…
Biri beni çok sevdi diyebilmek miydi aşk?
İç dünyam tesadüfler ağı, sevilmek ise bir lütuf...
Daha ne kadar uzağıma atabilirim kendimi?
Kırılacak yerim kaldı mı?
Sessiz fiillerle savaşımız ne zaman bitecek?
Çamurdan ibaret, karma karışık bir dünyada
yalnız bıraktın beni. Bu suskunlukta
inatçı gururun sana acı vermiyor mu?
Aşkın zehri içime aktı
Yüzünle yüzüm arasında kayboldum
Burada her şeyin toplamı varla yok arası
Tekdüzeyken her şey
birden bir yakarış...
Varlığına şükrettiğim; söyleme, ağzından yel alsın!
Dürüstlüğün de varmış bir bedeli üstü sende kalsın.
El ayak çekilince gözümden düşenler kadar azdım.
Kalem tutmuyor ki vedalar, bunu da heybeme yazdım.
Sahrada yemyeşildi; bir yanı otlaktı, göl bir yanı...
Mayınlar ölümcül bir sır taşır
Adım atmak cesaret işi
Yaşamla ölüm arasında ince bir çizgi
Söz ne dersen inanacağım
İki ateş arasında yanıyor ruhum
İlk başta içime oturmuştu sözleri
Sanki omuzlarımda bir lanet taşıyormuşum gibi söyledi
Sonradan hak verdim
Ben sahiden de acıdan beslenmişim
Yoktan var eden
ve anlam yükleyen benden başkası değilmiş
Kurtulacağım boğazıma dizilenlerden
ruhumu saran bu kefenden
Öncekileri sileceğim
sonrakileri yok sayacağım
Yorgunluğumun son aşaması
Bakımı ihmal edilen bir bahçe gibi
Yine bugün yarın derken
tatlı telaşların bile bir önemi kalmadı.
Ben yarım kaldıkça arsızlığını kuşandım bir fesleğenin.
Gerek kalıcı gerek caydırıcı
her türlü ihtimali göze alsam da
Nisan yağmurlarından sığındığım
Ey günahkar; ben miyim isyankâr?
Nedir bu gözlerindeki efkar?
Kıştan bahara, bahardan güze...
Bir türlü çıkamadık ki düze.
Derdime em vermediğin gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!