Sesini ilk duyduğumda büyülendim.
Zaman geçmesin istedim.
Öylece dondum kaldım.
Dünya durdu sanki...
Kum saatinden dökülen taneler yavaşladı.
Sesin, ruhumu sarıp sarmaladı.
İkimize ait bu rüyayı önce kim gördü?
Ay ışığının maviliği yenilgimiz miydi?
Karanlığın çınarlar gölgesinde yürümedik mi?
Gözlerin sürgün sebebim değil miydi?
Işığa alışmanın arifesinde güneşim…
Mağrur duruşunda bir şiir ahengi…
Ben seni çok seviyorum.
Bunu belki de hissediyorsun.
Bana rüyalarından bahset biraz.
Gelişigüzel olsa da fark etmez.
Yeter ki anlat, yeter ki yaz bana, konuş benimle.
Arada bilmeceler, sorular sor bana.
Ahtapotlar gördüm kılıktan kılığa giren
Hatta söylediklerimi bire bir tekrar eden kuşlar
İşaretler çözülürken dilimin urganında
asla diyenlerin kendi kuyruğunu yediği son çareler
İyi misin diye sorduklarında dilimi ısırıyorum
Helal deyip seri "layk" mı yapsam,
yoksa 21. yüzyılın kanayan yarası mı desem?
Bir bak etrafına, insanları ne hale getirdin!
Yok ettin, bitirdin.
Önlerine bir dev aynası diktin.
Vakit bilgisayarlarda, telefonlarda akıp gidiyor.
Yarım kalan bir aşktı bizimkisi.
Fıtratında derin bir sevgiydi.
Özlemlerimiz kızdırılmış tuğla gibiydi.
En olmaza gönül vermekti bizimkisi.
Bizi saran; gitgide yükselen
bir hiddet dalgası...
Herkes gibi sıradan olmayı beceremedik.
Keşke sen hep benim suskunluğumdan,
ben de senin inatçılığından dem vursaydık...
Yalnızlığımdan kucaklamasaydın beni.
Aramıza giren; sevginin özü,
sözün azı olsaydı...
Son fasıl bu.
Benden bu kadar!
Kim bilir daha kaç gün ışığı görmemiş
yalanlarla çaldın kapımı...
Çizdim dediğin bütün resimler sahte!
Besteledim dediğin tüm şarkılar kopya!
Bu hayatta hiçbir şeyden emin olamazsın
Ama bir bakışta sevgiyi
bir dokunuşta samimiyeti hissedebilirsin
Ancak sesini bir gün duyarsam
vereceğim tepkiden o kadar emin olma derim
Vurulan mührü hiçbir şey kıramazdı da
Sözler...
Birbirine yakın
çocuklar gibi aynı yurtta,
boynu bükük ve yarım kalmış sözler...
Yine yetimler yine öksüzler...
Sözler...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!