Nereye gitsem kapılar...
Kimi kapalı kimi aralık...
Açsam canımı yakacak,
kapatsam seni yaralayacak.
Yarım kalacaksa hikayeler hiç başlamamalı aslında.
Ama hangimizin heybesinde
Safranı sarısından, reçineyi kokusundan,
eksikliğini konuşmadığımız zamanlardan bilirim.
Her gece yeni bir güne hasret:
Ben hasretimi güneşin doğuşundan bilirim.
Günler kovalar da yılları,
omuzlarımda nice keder…
Düşüp kırıldığın yeri yadırgadığını biliyorum.
O an bir menekşe fışkırıyor toprağından:
Bütün uysallığına rağmen
uzaklaştıramadı yıllar seni yüzümün kıyısından.
Sanki buralardan hiç ayrılmamış gibi her sene bu zaman vuruyorsun kalbimin en serin köşesine.
Hatırımda bir çamçak sıcak çorba
ve doğaçladığım bir evlek iç sesim...
Bir yerden sonra bildiğime dönsem de
sustuklarımın toplamı kadar eksiğim.
Birlikte geçtiğimiz sokaklar hala yerinde duruyor da
ben bir yanılsamadan başka bir şey değilim.
Sensiz, neye dokunsam yarım.
Elimi uzattığım fedakarlık arz ediyor.
Bir an dolduracak gibi oluyorum boşlukları.
Uçuruma ramak kala,
aşkımızın nişanesi boynumda asılı kalıyor.
Uzaklardan uykuyu da haram kıldın ya bana
ne diyeyim.
Soğuktan koruyamadın, sıcaktan sakınmadın.
İpeğin iyisine yoktu madem gücümüz;
Bir güleryüz bir tatlı dil ya da sevginle beni saran
ince bir kumaş olsaydın.
Aylardan yine Nisan…
Ömrüme bıraktığın şifrelere sığdırdım sorularımı.
Bu sınırlar içerisinde uykularım yumurta sarısı...
Uykularım kesik kesik.
Seni özleyen yanım uykuya çağırır gibi
ama uyutmamak gibi...
Sizden başladım direnmeye.
Sadece gemileri mi?
Limanları da yaktım!
Ağırlığım sizden aldığım güç kadardı.
Diledim...
Diledikçe direndim…
Senin bana olan sevgin,
bir ağacın dalları gibi rastgele.
Çizgileri kanla,
ağız dolusu ne çok sustum.
Kimi gün beraat, kimi gün sürgün yazdım.
Bu tuzlu kıyı, acımasızca kalbimi soyan bu ayaz…
Gelgit kıyılarında ateşle barut muyuz seninle?
Umutsuz değilim yetimler gibi kırık dökük bir düşle,
umutsuz değilim de anılarımızı bağlamak için
kokunu arıyorum verdiğin sözlerde.
Benimkisi biraz gümüşün aya içini dökmesi gibi...
Hani bir tek sen anlardın taşın yerinde ağırlığını?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!